• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi8
Bugün Toplam277
Toplam Ziyaret1061590
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
RUSYA VE TÜRKİYE, ÇERKESLER ÜZERİNDEN KILIÇLARINI ÇEKTİ.
02/06/2021

21 Mayıs Çerkes dünyasının unutamayacağı ve unutturamayacağı bir gün olarak derin bir biçimde hafızalara kazınmaya devam ediyor. Çerkes aktivistlerin 15 yıla yaklaşan bir süredir ısrarla meydanlara çıkarak Çerkes Soykırımını görünür kılma çabaları bunda son derece etkili oldu. Verilen emekler, sarfedilen çabalar kesinlikle boşa gitmiyor, her geçen gün karşılık buluyor.

Bu yıl Türkiye’de siyasi parti, STK, sendika ve belediye başkanlarının 21 Mayıs için gösterdikleri duyarlılık en üst seviyeye ulaştı. Yapılan açıklamaları sayamayacak durumdayız. Duyarlılık gösteren herkese minnettarız.

18 Mayıs 2021 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Tatar ve Çerkes sürgün ve soykırımları ile ilgili sorulan soruya özetle, 18 Mayıs 1944 ve 21 Mayıs 1864 tarihlerinde Rusya tarafından vatanlarından sürülen Tatarların ve Çerkeslerin büyük acılar çektiklerini, vatanlarına hasret kaldıklarını,  ve hayatını kaybedenlerin hatırası önünde eğildiğini” belirtmiştir.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsu Maria Zakharova 21 Mayıs 2021 tarihinde yaptığı basın açıklamasında, kendisine Türkiye Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün yaptığı Tatar ve Çerkes sürgün ve soykırımları ile ilgili değerlendirmesi sorulması üzerine şunları söyledi:

“Bu tür açıklamaları siyasallaştırılmış ve çatışmacı bir söylem olarak görüyoruz. Ankara’nın tarihi olayların yorumunu yakıcı amaçlarla kullanması, kendi siyasi hırslarına alet etmek için kullanma girişimleri üzüntü vericidir bu durum her yıl devam etmektedir. 19 ve 20. yüzyılların zorlu olaylarıyla ilgili spekülatif ifadelerin ne akademik tarih yazımı ile ne de Kırım Cumhuriyeti ve Kuzey Kafkasya’daki durumla ilgisi yoktur.

Etnik, dilsel ve dini meselelerde çözümsüz sorunları olan Türkiye’nin etnik azınlıkların haklarının savunucusu durumuna soyunması şüphelidir. Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin etnik kökenlerini gizlemek zorunda kalmaları ve genellikle  anadillerinin yasaklanması çok uzak olmayan bir geçmişte yaşandı.

Ancak Sergey Viktoroviç Lavrov’un dediği gibi bizler kibar insanlarız ve elbette Türkiye’nin kendi sorunlarını elbette kendi yükümlülüklerine dayanarak çözmesi gerektiğine inanıyoruz, ancak bu söylem devam ederse, Türkiye’deki benzer sorunlara dikkat çekmemiz gerekecek. Bunu yapmak istemedik. Umarım Türkiye Dışişleri Bakanlığı bizi dikkate alır.

Türk Politikacıların, etnik faktörü, öncelikle etnik gurupların çıkarlarına zarar veren jeopolitik oyunun bir aracı olarak kullanmaktan vazgeçmeleri zamanının geldiğine inanıyoruz. Ankara ile ortaklaşa çaba harcayarak etkileşim kurabileceğimiz bir çok alan var.”

Evet, Nasreddin Hocanın dediği gibi her iki tarafa dönerek sen de haklısın, sen de haklısın diyeceğiz. Türkiye Dışişleri Bakanlığı Rusya’yı soykırımcı ve sürgüncü olarak suçlarken, Rusya Dışişleri Bakanlığı da sen de Çerkeslere Kültürel soykırım yaptın diyerek Türkiye’yi suçlamıştır. Rusya, eğer bu meseleleri kaşırsan benim elimde Türkiye ile ilgili açacağım çok dosya var diyerek Türkiye’ye “akıllı ol” mesajı vermiştir. Bu restleşme sonucu gerçeklerin altının çizilmiş olmasını bir kazanç olarak görmemiz gerekiyor.

***

22.5.2021 tarihinde YÖK Başkanı Prof. Yekta Saraç Tweeter heabından yaptığı açıklamada “Yeni YÖK olarak, soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçları araştırmak üzere, ”Uluslararası Soykırım ve İnsanlığa Karşı İşlenen Suçları Araştırma Enstitüsü“ adıyla bir üniversitemizin bünyesinde enstitü kurulmasına yönelik bir çalışma başlattık” diyerek, Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına bir destek mesajı göndermiştir adeta.

Öyle görünüyor ki Türkiye ve Rusya her geçen kötüleşen ilişkileri ve her alandaki karşılaşmalarını ve kapışmalarını etnik meseleler üzerinden de sürdürecekler. Rusya, Kürt ve Ermeni meselesinde Türkiye’nin aleyhinde olabilecek her türlü denklemin içinde yer alırken, Türkiye dut yemiş bülbül gibi susuyordu. Bakalım Türkiye Çerkes ve Tatar meselesinde kuyruğu dik mi tutacak, yoksa en küçük bir ekonomik taviz karşılığında sinecek mi? Hep birlikte göreceğiz.

***

Bize gelince, Çerkes Soykırımı için kim bir adım atarsa onunla çalışırız. Gürcistan’ın Çerkes soykırımını tanıdığında nasıl birlikte hareket etmişsek, Türkiye’nin kuracağı Soykırım Araştırma Enstitüsü’nün yanında ve içinde oluruz.

YÖK’ün enstitüyü hangi üniversitede kuracağını açıklamasından sonra, bu enstitüye ilk başvuruyu yapmak üzere sırada beklediğimizi belirtmek istiyorum.



1360 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi