• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi18
Bugün Toplam393
Toplam Ziyaret1062384
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Mustafa Saadet
mustafa.saadet@yahoo.com
SAFLARI SIKLAŞTIRALIM MI?
16/09/2020

Günümüzdeki İslami düşünce ve uygulamasında 2 ana yol vardır. Eş’arilik ve Maturidilik.

Her iki ekolde de Kuranın Şeriat hükümleri esas alınmakla birlikte, hadis ve sünnet uygulamalarında farklılıklar bulunmaktadır. Her iki ekolün çok sayıda alt görüşlere sahip fraksiyonları vardır.

Eş’ariler Hazreti Muhammed’in sünnetinin aynen bu gün de uygulanması gerektiğini savunmaktadırlar.

Maturidiler ise zamanın getirdiği yaşam tarzına göre sünnet ve hadis uygulamalarının değiştirilebileceği görüşünü savunmaktadırlar.

Günümüzde. Eş’ari görüşünü selefiler ve yan gurupları savunmaktadır.

Güncel bir durumun getirdiği zorunluluğu tartışmakta yarar vardır.

Bilindigi gibi, dünyayı etkileyen Covid-19 salgını insanların birbiri ile teması neticesinde bulaşmakta ve halen yayılmakta olan ölümcül bir hastalıktır.  

Cemaatlerin kalabalık olduğu namazlarda kimsenin cami dışında kalmaması için imamlar namazdan önce safları sıklaştıralım uyarısında bulunmaktadır. Bu uygulama, Peygamberin zamanında camilerin az ve ufak olması nedeniyle  , cemaatin bir kısmının cami dışında kalmasını önlemek için getirilmiştir. Zira cami dışında kalan ve namaz sırasında namaz dışı hareket etmemesi gereken Müslümanların katledilmesini kolaylaştırması nedeniyle, bu durumu önlemek için Peygamber tarafından getirilen bir  uygulama olduğundan bu sünnetin terk edilmesi Eş’ariler tarafından reddedilmektedir.

“Safları sıklaştıralım” anonslarının Mescid-ül Haram’da da yapıldığını televizyon yayınlarından da görüyorduk.

Salgından sonra ise Mescid-ül Haram’da anons kalmadığı gibi bir ara namaz kılınması bile yasaklanmıştı.

Şimdilerde bütün İslam ülkelerinde camilerde safların sıkılaştırılmasının aksine seyrekleştirilerek namaz kılınmaktadır.

Bu durumda, Hazreti Muhammed’in (A.S.) “zamanın  ilmini öğrenin”   hadisinden esinlenerek, Hadislerin ve sünnetlerin değişen şartlara göre uygulanmasına dair Maturidilik inanç ve uygulamasının yerinde olduğunu akla getirmektedir.

Günümüzde dini hükümler hakkında çok sayıda görüş farklılıkları oluşmuştur. Horozun bile kurban olarak kesilebileceğini iddia eden profesör ünvanlı din adamları, yanmayan kefen satan din tüccarları türemiş ve bu bilgi ve inanç kirliliği neticesinde son günlerde yaşadığımız türlü rezillikler din adına yapılır olmuştur.

Her İslam ülkesinde ayrı uygulamalar zuhur etmiş, Kuran’ın okunuş şekli bile çeşitlendirilmiştir.

Kanaatimce, bu ayrışmaların giderilmesi için bütün İslam ülkelerinin gerçek din bilginlerinden oluşturulacak bir kurul tarafından doğru İslamiyet esaslarının belirlenmesi yerinde olacaktır.



1090 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KÜLTÜR DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM - 23/03/2024
Radyu Sputnik'de Bulgaristan’ın Dobruca bölgesinin müziği olarak tanıtılan ve Galina Dubreşiska tarafından icra edilen müzik, Bulgaristan Müziği değil, asırlardır Çerkesler tarafından Kafkasya'da söylenen bir ağıt idi.
DİJİTAL PARANIN / PARALARIN GELECEĞİ - 30/01/2024
kağıt para sistemindeki olumsuzluk gibi sebepler de, yeni para sistemi arayışlarını artırmış ve 2011 yılında Japon asıllı Avusturalya vatandaşı S. Nakamoto tarafından geliştirilen dijital para dünya gündeminde yerini almıştır.
SON GELİŞMELERE AMATÖR YORUMU - 20/10/2023
Şimdiki durumda Türkiye devletini tehdit edecek güçte bir komşusunun olmadığı kanaatindeyim. Olsa olsa bu tehdit, güçlü deniz kuvvetlerine sahip olan ve gemilerini Doğu Akdeniz'e konuşlandıran ABD ve GB olabilir.
UKRAYNA VE ÇERKES SOYKIRIMI - 04/06/2023
Gürcüler, Ermeniler, Azeriler, Rusya ile anlaşma yolunu seçtikleri için soykırım yaşamadılar, nüfuslarını korudular ve şimdi de bağımsız ülkeleri var.
GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ - 09/05/2023
Temennimiz, yas günü ilan edilen ve her yıl 21 Mayıs’ta anma programları yapılan 1864 soykırımına benzer şekilde, 2 Mayıs 1923’de yas günü ilan edilerek yıldönümlerinde Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü olarak anılsın ve mağdurların hatıraları yad edilsin.
14 MAYIS 2023 SEÇİMLERİ, ÇDP VE ÇERKESLER… - 15/04/2023
ÇDP yönetiminin toplumumuzun siyasallaşmasına katkı sağlayacak ve partiyi ileriye götürecek her türlü oluşuma kapısını açık tuttuğunu da belirtelim.
BİR MUSİBET BİN HASİHATTAN EVLADIR - 10/02/2023
STK’larımız büyük bir gayretle topladıkları yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakta güçlükle karşılaşmışlardır. Şahsi telefonlarla bilgilendirmeler de kısıtlı kalmıştır.
Temsil Kabiliyetini Yitirmiş, İşlevi Kalmamış İki Sivil Toplum Kuruluşumuz: D.Ç.B. ve KAFFED - 26/10/2022
Geçen 10 sene içinde iletişim, internet ve bilgisayar teknolojisinde yaşanan gelişmeler, artık bir ülkenin izin ve icazet vermesine gerek kalmayacak şekilde yeni imkanlar sunmaktadır.
ATA SÖZLERİNİN YORUMU - 26/01/2022
Atasözünün şimdiki tahrif edilmiş şekliyle söylenmesi mümkün değildir. Çünkü Çerkes’lerin müstakil devleti olmadığı için, sarayları, kralları, hatta iki katlı binaları bile yoktu.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi