Vahit Erdo
vahiterdo11@gmail.com
4. SANAYİ DEVRİMİ ve VİRÜS
21/04/2020 Kapitalizm, ortaya çıktığı 15. yy’dan beri fıtratında var olan her girdiği krizden mülk sahiplerinin çıkarı doğrultusunda kendisini yeniden üretti. 1991’de Stalinist Sovyet rejimi ideolojik olarak iflas etti. Stalinist elitler parti kararı ile SSCB’yi dağıttılar (O tarihte Kafkasya’daydım). Globalleşmenin önündeki engel kendini feshedince, merkezi ülkelerdeki burjuva sınıfının önü açıldı. Ucuz emek, ucuz ham madde, pazar yerinde üretimin avantajları sebebi ile merkezi ülkelerdeki makinalar sökülerek Polonya, kısmen Rusya, Türkiye, G. Kore, Çin, Tayvan, Malezya v.d. ülkelerde kuruldu. Böylece kapitalizm, alt yapı olarak globalizme geçti. Ancak ulus devlet kurumları bu alt yapı ile çatışmaya girdi. Yeni global ticaret anlaşmalarıyla sorunlar kısmen de olsa çözüldü. 2008’e kadar global burjuva devasa birikimler yaptı. Bu süreçte başta Çin ve G. Kore hiç bir yatırım yapmadan kurulmuş fabrikalarda taklit ürünler yapıp merkezi ülkelerin pazar paylarını sınırladılar, batıyı mal birikimi krizine soktular. Merkezi sermaye bu krizden çıkmak için tarihi bilgi ve sermaye birikimini devreye soktu. Yapay zeka ve işçi robotlar üretti. İmalat sürecinin bu dijital makinalara devredilmesi sürecinde VİRÜS salgını başladı. Bu beklenmedik ve ani salgın makine parkındaki değişim sürecini hızlandıracak gibi. Yakın bir gelecekte merkezi ülkeler ucuz emeği kullanmak için artık çevre ülkelere yatırımlar yapmayacak. Çünkü üretimi yöneten ve denetleyen yapay zeka ve robot işçilerle evrensel kalitede ucuz meta üretecek ve çevreye pazarlayacak. Yeni global üretim tarzına göre mimari-ulaşım-iletişim yeniden şekillenecek. Bilim dergisinde okumuştum; kısaca, güneş ışınları atmosferin tabakalarından kırılarak tüm canlıların yaşayabileceği ısı ortalamasına iniyor. Ancak atmosfer dışındaki güneş ışınları dik ve doğal ısısında. 1960’dan beri USA bu ısıyı kullanmak için uğraşıyormuş. Nitekim atmosfer dışında kurduğu yansıtıcı ile radyo dalgaları aracılığı ile Nevada çölündeki bir enerji merkezine aktarmayı başarmış. Maliyeti 15-20 yıl içinde sıfıra yakın olabilirmiş. Atmosfer dışında toplanan enerjinin bir günlük kalorisi tüm dünyaya bir yıl yetebilecekmiş. O zaman kablolara, pillere, akülere, fosil yakıtlara gerek kalmayacak. Örneğin uçak, vapur, otomobil, ev gereçleri, cep telefonu v.s. enerji ana deposundan radyo dalgaları ile kendine yeterli enerjiyi otomatik olarak tedarik edecek. Enerjinin maliyeti sıfırlanınca toplumsal ilerleme ivme kazanacak, sınıflar sınırlar ortadan kalkacak, belki de her gün bayram olacak. Türkiye bu değişimden nasıl etkilenebilir? Merkezi devletlerin ucuz metası ile baş edebilmesi için tüm fabrikalardaki mekanik-hidrolik makinaların dijitale geçmesi gerekir. Yani özel sektör global finanstan yine borçlanma döngüsüne girecek. Bu borçları kimlerin ödeyeceğini, kârı kimin alacağını son pratiklerle öğrendik sanırım; değilse zaten öğretirler.RUSYA sahte federasyonu, hammadde ihraç ederek bütçe yapan Kremlin mafya ekonomisi batacak. Küçük bir SSCB olan sahte Rusya Federasyonu dibine kadar dağılacak. *** Not: Özel nedenlerimden dolayı bir süre yazamayacağım. Şimdilik hoşça kalınız Çok marifet var insanda. Selamlar. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ANAYASA ve KAFKASYA - 29/03/2020 |
Türkiye’deki bir avuç Çerekes aydının kurduğu ÇDP dünyadaki tüm Kafkaslıların biricik partisidir. Onun da temel işlevi ortak bir tarih bilincinin oluşmasını sağlamaktır. Değilse bir adım dahi atılamaz. |
RUS ELÇİSİNDEN TARİH DERSLERİ - 16/02/2020 |
Suriye’deki teröristlerin Türkiye sınırlarını geçip eylem yapmalarına Türkiye’nin cevabını haklı bulan Büyükelçi, Çarlık zamanında Çerkeslerin de Rusya sınırını geçerek terör estirdiklerini, Çarın da Kafkasya'ya müdahale ettiğini söylüyor. |
ÇİN - UYGUR - 30/12/2019 |
Kafkasya’daki mücadelenin temeli, demokrasi ve insan hakları ve ulusların kendi kaderini tayin hakları temelinde geliştirilirse, dünya genel politikasında güçlü devletlerin anlık taktik politik çıkarlarına malzeme olunmaz. |
NEREDE KALMIŞTIK, NE DEMİŞTİK? - 16/12/2019 |
Devletlerin resmi ideolojisine uygun ısmarlama tarih kitapları gerçek üstü palavralarla dolu oluyor. Nitekim Osmanlı ve Türkiye tarihlerinin de hem ısmarlama olanı, hem de gerçek olanı vardır. |
GLOBALİZM ve KAFKASLILAR - 04/09/2019 |
Kafkas önderleri ve aydınları her dönemde olduğu gibi 1917’de ve 1991’de pazar dağılırken tezgah açtıkları için tarihte yaşandığı gibi her seferinde elleri böğürlerinde kaldı. |
İ.T.C. + CHP= KEMALİZM - 16/08/2019 |
Siyasi İslam ve Kemalistler’in miadı dolmuştur. Evrensel normları temel alan, samimi, çoğulcu demokrasiyi savunan, en geniş insan haklarını savunan ve tüm toplumu eşitlik temelinde birleştirici bir harekete ihtiyaç vardır. |
BİZ BU FİLMİ İKİ DEFA İZLEMİŞTİK - 08/07/2019 |
Trabzon’daki konuşmasında “Mustafa Kemal’in izindeyim, Topal Osman’a bağlıyım” diyen Ekrem İmamoğlu, milletin istediği gibi değil de asıl bağlı olduğu önderleri gibi hareket etmeye başlayabilir. |
NE OLACAK DA HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK? - 17/06/2019 |
Viyana bozgunundan sonra Doğu ile Batı arasında ortada sıçan politikasını uygulayan Osmanlı elitleri tüm savaşları kayıp ettiler ve Osmanlı dağıldı. AKP hala aynı geleneksel orta da sıçanı oynuyor. |
KAFKASYA’DAKİ PONTUS RUMLARI - 09/06/2019 |
Novorosisk Türkiye konsolosluğundan eşim ve kızımla Lazerevski’ye dönerken yolda bir yerleşim yerinin levhası ilişti gözüme: “Kabardinka” yazıyordu. Hemen direksiyonu sağa kırıp köye girdim... |
Devamı |