• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi10
Bugün Toplam312
Toplam Ziyaret1061625
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
ANADİLİNDE DUA ETMEK
12/07/2019

Sevgili Okuyucularım,

Bir çoğunuzun bildiği gibi, benim işim mali müşavirliktir. Yıllardan beri ekmeğimi Mali Müşavirlikten kazanırım, arttırdığımı da  halkımız için sarf etmeye çalışırım. Bir kurum oluştuktan sonra, sürekli olarak bir mali müşavire ihtiyaç duyar. Onun için müşavirlik anlamında ilişki kurduğumuz müesseselerle on yıllara varan ilişkiler geliştiririz.

Bu yüzden Türkiye'de bulunan bütün halklarla neredeyse tanışmamı sağladı bana mesleğim. Türkler, Kürtler, Yahudiler, Ermeniler, Süryaniler, Araplar mükellefim oldu. Uzun vadeli yürütülen bu ilişkilerden dolayı Türkiye'nin değişik şehirlerinden insanları, kültürleri ve davranış biçimlerini gözleme şansım oldu.

Son yıllarda bazı yollardan Iğdır Kürtlerinin muhasebe ve müşavirlik işleri ofisimize geldi. Iğdır Kürtleri son derece saygılı, borcuna alacağına sağlam insanlardır. Genellikle bina dış cephe giydirme ve izolasyon işlerinde işveren ve işçi olarak çalışmaktadırlar. Son derece riskli olan binaların dış cephelerinde iş kazaları ve insan kayıpları olmaktadır. Davet  edildiğim düğünlerinin baştan sona Kürtçe müzik eşliğinde icra edilmesi hep çok hoşuma gitmiştir.

Boya imalatı yapan Iğdırlı bir mükellefimiz "Abi Dernek kuruluşu hakkında bilgin var mıdır? Biz bir dernek kurmak istiyoruz. Bu konuda bize yardımcı olabilir misin?" diye sordu. Kırk yıldan beri dernek üyesi, dernek yöneticisi, dernek başkanı sıfatlarını taşıyan ve bir çok Çerkes Derneğinin tüzüğünü yazıp mazbatasını almış biri olarak "tam da doktoruna denk geldin" dedim.

Dernek tüzüğünü, kurucularını, adresini düzenleyip, Ağrı Dağı’nın eteklerinde bulunan Korhan Yaylası’ndan ismini alan "Korhan Yaylası Çevre Köyleri Kültür ve Dayanışma Derneği"ni kurduk. Ayrıca bu derneğin kuruluşu ile ilgili yüklü bir danışmanlık ücreti ve her ay ücretini düzenli ödedikleri bir mükellefim oldu kurduğumuz dernek. Yıllardır Çerkes Derneklerine hizmet etmiş, hep derneklere maddi ve manevi bir şeyler vermiş biri olmak, dernekten para almak ve kazanmak çok şaşırtmıştı beni. Ancak ilk genel kurulda yönetimin değişmesi ile dernekle ilişkim kesilmişti. Yönetimi devralanlar Derneği yürütemeyip kapanmasına neden olmuşlardı. Bu durum, iyi niyetle derneği kuran ve giderlerini karşılayanlarla bir araya geldiğimizde üzülmemize neden olur. Zaman zaman "Abi bize önderlik et de , derneğimizi tekrar kuralım" diye belirttiler. Başımda yeterince dernek olmasından ve yazı yazmaya zaman ayıramamaktan dolayı, şimdilik Kürt kardeşlerimin bu isteklerini duymazdan geliyorum.

***

Onbeş gün önce, artık sıkı bir dostluk bağı içerisinde olduğumuz, Iğdır Kürtlerinin Nesim Ailesinden Murat Nesim'in öldürüldüğü haberi ulaştığında muhasebe ofisimizde bulunan herkes derin bir üzüntüye boğuldu. 

Murat Nesim 29 yaşındaydı. İlkokul mezunuydu. Ama kabına sığmayan, son derece gözü kara ve cesur biriydi. Risk almaktan korkmuyordu. Birçok binanın dış cephe kaplama işini almış, onları başarıyla tamamlamıştı. İşini Ankara'ya taşımış, Ankara Ostim'de Söve fabrikası (söve dış cephe kaplamasında hazır monte edilecek parça) kurmuştu. Onlarca kişiyi çalıştırır hale gelmiş, para kazanmış ve pahalı arabalar almıştı. 

Bir takım karanlık kişiler onunla dostluk kurup, tuzağa düşürmüşler, parasını alabilmek için, özellikle de bankadaki parasını alabilmek için, işkence ederek ölümüne neden olmuşlardı. Cesedini boş bir araziye bırakmışlardı. 

Olay emniyet güçlerince faili meçhul bir cinayet olarak kapatılacaktı. Ancak çok geniş olan aile jandarma karakolunu kuşatıp " Ya bu meseleyi çözün; ya da siz karışmayın biz kendi yöntemlerimizle çözeceğiz" diye tehdit ettikten sonra aydınlatıldı. Şu anda bu cinayetle ilgili altı kişi cezaevinde tutuklu olarak bulunuyor.

***

Geçtiğimiz Cuma günü, Rahmetli Murat Nesim için Ataşehir Esatpaşa Mahallesi’ndeki belediye taziye evinde, taziye ve duasının yapılacağı haberi ulaştı.

Cenazesi Iğdır'a, köyüne götürüldüğü için rahmetliye son görevimizi yerine getirmek için taziye evine gittik. 

İlk defa bir belediyenin inşa ettiği bir taziye evine gittim. Şehir merkezlerinde insanların acılı gününde, büyük kalabalıkları, kimseyi rahatsız etmeden acılarını paylaşabilecekleri kalıcı mekanların oluşması çok önemli bir eksiği gidermiş. İstanbul'da daha çok CHP'li belediyelerin olduğu ilçelerde oluşturulmuş olan taziye evlerinin sayısının giderek daha fazla artacağını düşünüyorum. 

Taziye evinin bahçesinde acılı aile fertlerine baş sağlığı dileyip, duanın yapılacağı binaya giriyoruz. Kürt Mellelerin yönettiği duada, binadan her içeri giren kişi ve grup için salavat çekiliyor ve fatiha okunuyordu.

Duaların, ilahilerin, mevlit'in Kürtçe okunduğu bu taziye beni ziyadesiyle duygulandırdı. Allah'ın Arapça ve Türkçe dualar dışında, Kürtçe ve bütün dillerdeki duaları kabul ettiğini bir kez daha öğrenmiş olduk.

Kimliğine sahip çıkan onurlu insanlar, kentte kimliklerine böyle sahip çıkıyorlardı. Acı günlerinde de, tatlı günlerinde de kendi yarattıkları dili ve kültürü büyük bir onurla taşıyor ve kullanıyorlardı.

  Bu kıssadan Çerkes Halkına düşen hisse: Eğer şehirde Çerkes kalmayı başaracaksak, acı günlerimizde kendi dilimizde Allah'a yalvarmaktan (birileri ne der, demeden) çekinmeyeceğiz. 21 Mayıslarda okutulan duaları atalarımızın bildiği dil olan Çerkesçe ile yapacağız. Bu konuda Çerkes din adamlarına çok önemli görevler düşüyor.


2462 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi