• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi36
Bugün Toplam531
Toplam Ziyaret1062522
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Vahit Erdo
vahiterdo11@gmail.com
NE OLACAK DA HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK?
17/06/2019

T.C. tek millet, tek vatan, tek din, tek bayrak ideolojisi ile kurulmuştur. Hitler faşizminin kuramcısı Alman filozof Fischer’in Türkiye temsilcisi Ziya Gökalp’tir.

Yine Alman Filozof E. Durkhaim’in pozitivist ideolojisinin temsilcisi de M.A. Ersoy’dur.

T.C.’ni kuran İttahatçıların lideri  M. Kemal, bu iki ideolojinin temsilcilerini “fikirlerimin babası” olarak tanımlamıştır. 

Osmanlı bakiyesi olarak gerçek üstü kurulan T.C.’nin hayatını idame ettirmesi ve ilelebed yaşayabilmesi  için, Türkleştirme ve Müslümanlaştırma ideolojisinin önünde en yakın tehlike, milli mücadeleyi fiilen  başlatan Çerkes Ethem ve ilk Başbakan Çerkes R. Orbay ve Rus işgaline karşı direnme geleneği ile askeri politik deneyimi olgunlaşmış savaşkan Kafkas halkı  tekleştirmenin önünde ilk güçlü engeldi. Ayrıca otantik bir halk olan Kürtler ve milattan önce Anadolu’da insan aklının ürettiği evrensel bir inanç sahibi  olan Aleviler de aynı durumdaydı. Kanuni düzenlemelerin sözde yasal desteği ile azınlık halkları Türkleştirmek, Alevileri Müslümanlaştırmak için  toplumlara kıyıldı, sürüldü ve sosyal siyasal hayattan tart edildiler. Otantik bir halk olan Kürtler ve Aleviler 1925’den beri tekleştirmeye  direnmişler,  Cumhuriyeti demokratikleştirmek için kurdukları HDP, programını ağır şartlarda hayata geçirmiş, genel seçimlerde 6 milyon 156 bin oy almış global arenada sesi duyulmuş, öngörüleri kabul görmüştür.  Eğer  sn Selahaddin Demirtaş Türk olsaydı çoktan başbakandı.

Siyasal İslam’ın bir versiyonu olan AKP iktidarının dini ve milli baskısı altında bunalan birey ve kurumlar, denize düşen yılana sarılır misali, halkların ve emekçilerin baş kıyamcısı CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’na sarılıyor. Bu durum onların CHP’nin zulüm tarihini bilmedikleri anlamına gelmez. 1946 USA’nın emri ile CHP  tek partili rejimden iki partili sözde demokrasiye geçti. Demokrasi, bireyin, kurumların, özel mülkiyetini, insan haklarını devletin baskı  ve zulmüne karşı korunması,  kazanılmış tüm hakların anayasal  şartlara bağlanması  içindir.

Yoksa içeride ve dışarıda göstermelik, tıpkısının aynısı iki partiden oluşan cici demokrasi, Dümbüllü’nün orta oyunu gibidir.

Yukarıdaki başlığın mucidi Ekrem İmamoğlu’nun cumhuriyetin demokratikleştirilmesi için bir görüş ve önerisi  yok. T.C.’nin projesiyim, Atatürkün izindeyim, topal  Osman’a bağlıyım diyor.

Ülkede ciddi bir kriz olduğunu, İstanbul Belediyesinin 60 milyar borcu olduğunu her toplantıda tekrarlıyor ama bir taraftan da 200 bin istihdam yaratacağım  diyor. Her görüş ve düşünceye, kadınlara, öğrencilere, çocuklara, inançlara, halklara mavi boncuklar dağıtıyor. Yaptığı   tespit ve vaadleri kendi içinde ağır çelişkiler barındırıyor. En yakıcı olan, kitlelerin hafızasında yer etmiş, her partinin  devr-i iktidarında  onlara sülük gibi yapışan bukalemun çıkarcılar, hele hele 1994’den beri CHP’de aportta bekleyen taşeron aç sırtlanlar, belediyelerin  ihale sıralarında  beklerken şimdiden  birbirlerini çiğniyorlar.

Her iki adaydan hangisi kazanırsa kazansın,  eko-politik kaos derinleşecektir. AKP’nin alternatifi  çağdışı  altı oklu  CHP olamaz, olmamalıdır da.

AB normlarında, demokrasi ve insani güçlerin sınıf ve katmanların ittifakı gereklidir.

Bu seçim hengamesinde Kafkaslı aydınların esnafın ve  tüm emekçilerinin temsilcisi Ç.D.P.’ nin adayı sn Doğan Duman’ın  adaylığını sürdürmesi, doğru ve yerinde bir karardır. Çünkü sorun şimdilik sayısallaşmak değildir. Partinin  önündeki ilk hedef ezilen Çerkeslerin siyasallaşmasıdır. 

Geçen yıl da yazmıştık; Viyana bozgunundan sonra Doğu ile Batı arasında ortada sıçan politikasını uygulayan Osmanlı elitleri tüm savaşları kayıp ettiler ve Osmanlı dağıldı. AKP  hala aynı geleneksel orta da sıçanı  oynuyor;  S-400, F-35’le  somutlanan bu siyasette, tavla oyununu bilen R.T. Erdoğan, satranç ustası V. Putin’i yenebilir mi? 

ABD’nin son mektubuna devlet Partisi CHP, iktidardan daha şiddetle karşı çıktı. Oysa global yeni dünya düzeninde şartlar ve koşullar değişmiştir. AKP-CHP-MHP  hala ABD’nin SSCB’ye karşı tarihi kışkırtılma  modundalar.

Çok marifet var insanda…

Selamlar.



1118 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

4. SANAYİ DEVRİMİ ve VİRÜS - 21/04/2020
Enerjinin maliyeti sıfırlanınca toplumsal ilerleme ivme kazanacak, sınıflar sınırlar ortadan kalkacak, belki de her gün bayram olacak.
ANAYASA ve KAFKASYA - 29/03/2020
Türkiye’deki bir avuç Çerekes aydının kurduğu ÇDP dünyadaki tüm Kafkaslıların biricik partisidir. Onun da temel işlevi ortak bir tarih bilincinin oluşmasını sağlamaktır. Değilse bir adım dahi atılamaz.
RUS ELÇİSİNDEN TARİH DERSLERİ - 16/02/2020
Suriye’deki teröristlerin Türkiye sınırlarını geçip eylem yapmalarına Türkiye’nin cevabını haklı bulan Büyükelçi, Çarlık zamanında Çerkeslerin de Rusya sınırını geçerek terör estirdiklerini, Çarın da Kafkasya'ya müdahale ettiğini söylüyor.
ÇİN - UYGUR - 30/12/2019
Kafkasya’daki mücadelenin temeli, demokrasi ve insan hakları ve ulusların kendi kaderini tayin hakları temelinde geliştirilirse, dünya genel politikasında güçlü devletlerin anlık taktik politik çıkarlarına malzeme olunmaz.
NEREDE KALMIŞTIK, NE DEMİŞTİK? - 16/12/2019
Devletlerin resmi ideolojisine uygun ısmarlama tarih kitapları gerçek üstü palavralarla dolu oluyor. Nitekim Osmanlı ve Türkiye tarihlerinin de hem ısmarlama olanı, hem de gerçek olanı vardır.
GLOBALİZM ve KAFKASLILAR - 04/09/2019
Kafkas önderleri ve aydınları her dönemde olduğu gibi 1917’de ve 1991’de pazar dağılırken tezgah açtıkları için tarihte yaşandığı gibi her seferinde elleri böğürlerinde kaldı.
İ.T.C. + CHP= KEMALİZM - 16/08/2019
Siyasi İslam ve Kemalistler’in miadı dolmuştur. Evrensel normları temel alan, samimi, çoğulcu demokrasiyi savunan, en geniş insan haklarını savunan ve tüm toplumu eşitlik temelinde birleştirici bir harekete ihtiyaç vardır.
BİZ BU FİLMİ İKİ DEFA İZLEMİŞTİK - 08/07/2019
Trabzon’daki konuşmasında “Mustafa Kemal’in izindeyim, Topal Osman’a bağlıyım” diyen Ekrem İmamoğlu, milletin istediği gibi değil de asıl bağlı olduğu önderleri gibi hareket etmeye başlayabilir.
KAFKASYA’DAKİ PONTUS RUMLARI - 09/06/2019
Novorosisk Türkiye konsolosluğundan eşim ve kızımla Lazerevski’ye dönerken yolda bir yerleşim yerinin levhası ilişti gözüme: “Kabardinka” yazıyordu. Hemen direksiyonu sağa kırıp köye girdim...
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi