Halkların biraraya gelmemeleri için,birbirlerini tanımamaları için,anadillerin ve kültürlerin yok olması için,halkın eğitim seviyelerinin yükselmemesi için,mesleki formasyon sahibi olmamaları için bu ülkede kemalistler ellerinden gelen bütün faşist asimilasyon metodlarını yıllarca acımasızca uyguladılar.

Çerkes ve Abhaz halkına uygulanan bu faşist metodlardan diğer kardeş halklarda nasiplerini aldılar.

Çerkes ve Abhaz halkının özeline bakarsak kalın çizgilerde şunları  görmekteyiz.

- 150'likler listesi ile büyük bir çerkes toplumunu yurtdışında yaşamaya mahkum ettiler.

-Osmanlı döneminde kurulup çağdaş bilimsel bir eğitim veren Beşiktaş Çerkes numune okulu kapattılar.

-Osmanlının ilk kadın sivil toplum kuruluşu ''Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti'ni kapattılar.

-Askeri okullarda okuyan Çerkes Abhaz gençlerini okuldan attılar.

-Baytar mekteplerine dahi Çerkes Abhaz gençlerini almadılar.

- Kuzey Kafkas halklarının birbirlerini tanımamaları için istiklal savaşının sembol şapkası Kafkas Kalpağını şapka kanunu ile  yasakladılar.Giyenleri nezarete,hapishane,ölüme mahkum ettiler.Şapka kanununu reform diye lanse ettiler.

-Kendilerinin soyadları yoktu veya mevcut soyadlarını gizlemek için soyad kanunu çıkarttılar.Binlerce yıllık kafkas soy isimlerimizi almamıza engel oldular.Halkımızı uyduruk türkçe soyadlara mahkum ettiler.

-Anadillerimizin unutulması ve yok olması için''Vatandaş türkçe konuş,konuşmıyanı ikaz et''kampanyalarını düzenlediler.

-Gönen -Manyas çerkeslerini topraklarından sürgün ettiler.

-Abhazya,Suriye ve Kafkasyadan gelen gazete,dergi,kitapları Türkiye'ye sokulmaması için kararnameler çıkartılar.Türkiye’de basın yayın organlarını ele geçirerek tekel oluşturdular.

-Yerli ve yabancı işbirlikçiler ile bu ülkede askeri ve sivil darbeler yaptılar.27 Mayıs,12 Eylül,28 Şubat ,12 Mart hareketleri ile demokrasi ve insan haklarını askıya aldılar.Astıklarını astılar asmadıklarını hapishanelere attılar.Sivil toplum kuruluşlarını kapattılar.

İstiklal mahkemeleri,örfi idare mahkemeleri ile masum insanları karaladılar.

-Kendilerine imtiyaz olarak verilen ithalat kotaları lisansları ile tüm halkımızı yıllarca sömürdüler.

-Yatırım teşvik belgeli, Orta ve Uzun vadeli, düşük faizli,her türlü vergi ve harçlardan muaf krediler kullanarak yaptıkları tesisleri şimdi satıp yurtdışına sermayelerini kaçırıyorlar.Kullandıkları düşük faizli,her türlü vergi ve harçtan muaf bu krediler için bu fakir halk aradaki farkı, dolaylı ve dolaysız olarak bir şekilde ödemiştir.Yurt dışına kaçırdıkları bu sermayede halkın bir payının olduğunu düşünmek dahi istemiyorlar.

Gerçek Atatürkçüler yıllar önce Atatürk ticareti yapan Kemalistlerle yollarını ayırmış kendi sivil toplum kuruluşlarını oluşturmuşlardı.

Kemalistler,sahtekarlıkları ortaya çıkmasın diye bu ülkenin yurtseverlerini yıllarca yurtdışında yaşamaya mahkum ettiler.

Ama onlar,onurları ile gittiler,onurları ile geri döndüler.

Şimdi yıllarca Atatürk ticareti yapan bazı Kemalist sermaye grupları kara sermayeleri ile yurtdışına kaçıyorlar.

Bir zamanlar sahte vatan hainleri yaratmışlardı.Onlar sahte vatan hainleriydi ama kendileri gerçek vatan hain oldukları şimdi ortaya çıktı.

Çerkes halkının bir ata sözü şöyledir ‘’CANDAN ÖNCE ONUR GELİR’’

Onur ise saygı,sevgi, empati ve paylaşım duyguları ile yetiştirilmiş insanlarda olur.

Siz şimdi bu ülkenin sırtından kazandığınız sermayeleri yurtdışına kaçırmakla ne kadar onursuz olduğunuz ortaya çıktı.

  Siz bu toprakların hep iyi gün dostu oldunuz. Biz Çerkesler ve diğer kardeş halklar ise bu toprakların hep kara gün dostuyduk ve hep öyle kalmaya devam edeceğiz.