Vahit Erdo
vahiterdo11@gmail.com
Kafkasya Ermeni Toplumu
31/12/2018 Ermeniler en yoğun olarak Karadeniz sahil boyunda yaşıyor. Rostov-Anapa- Gelencik-Maykop-Tuapse-Lazerevskya-Soçi-Sohum hattında tahmini bir milyondan fazla nüfusa sahipler; ve yine tahminen tüm bu bölgelerde ekonominin % 50’ye yakınını kontrol ediyorlar. Osmanlı ve Türkiye’den sürgün edilen Ponti Rumları ve Ahıskalı-Hemşin-Yahudi-Ukraynalı ve Kürtler’in toplamı da yaklaşık 1 milyon civarındadır. Tüm Kafkasya’da ve 1986 Ermenistan’daki Leninakan depreminde mağdur olanlar ve Gürcü -Abhaz savaşından, Orta Asya’daki şiddet olaylarında kaçan Ruslar v.s. toplulukların çoğunluğu da bu sahil şeridine yerleşmişlerdir. Nedeni gelir düzeyi en zengin bölge olduğu için. Ayrıca SSCB’nin dağıtılmasından sonra Ermenistan’dan gelenler, muhacir olmanın verdiği yoksunluk ve Ermeni toplumunun sanatkâr, çalışkan, emektar oluşundan kaynaklı olarak her iş kolunda (inşaat-hizmet sektörü-kuyumculuk-ayakkabı-tekstil) hiper aktiftirler. Ayrıca gene Osmanlı tarafında sürgün edilmiş mazlum Ponti Trabzon Rumları da her yerde nüfusun % 3-5’i kadar olup, çalışkan ve bir o kadar da üretkendirler. Kısacası Çerkesya bölgesinde Ruslar hariç Ermeniler, Çerkesler’den nüfus olarak kat be kat fazla, ticaret ve siyaset de belki 50 kat büyüktürler. 1993’ten sonra Ermenistan’dan gelen Ermeniler oturum alabilmek için, örneğin benim yaşadığım Lazerevskaya’da 10 bin dolara varan rüşvetler vererek Rus Nüfus müdürlerinden ikametgah aldılar ve yerleştiler. İdare tarafında zaman zaman Çerkeslere karşı kullanılmak istendiler. Gönüllü ve bilerek kullanıldılar da; ama çoğunluk zamanla uyandı. Kendileri de mazlum bir toplum olan Ermeniler’in çoğunluğu bu topraklarda bir zamanlar Çerkeslerin yaşadıklarını, kıyama uğrayıp Osmanlıya sürüldükleri biliyorlar. Ancak bu Ermeni faşist guruplarının gene kullanılmayacağı anlamına gelmez. Mesela ben bazı yaşadıklarımı anlatayım… Soçi Anakent Başkan Yardımcısı Valeri Tarasyan en büyük zengin. Benim Nalbur dükkanıma geldi ve “Türkiye’den gelip bizim topraklarda dükkan açmışsın. Yarın gelip zabıtalar burayı haciz etsinler” diye yanındaki şefe talimat verdi. Ben hiç ses çıkarmadım ama iki gün sonra sıkıyı görünce yardımcısını gönderdi ve benden özür dilediğini bildirdi. Ben de özrünü bir şartla kabul ettim: beni yolda gördüğü zaman gözüme değil, yere bakarak yürümelidir. Aynen de öyle yaptı. Bana silah çektiler, dükkânımı cam çerçeve indirdiler, haraca bağlamak için fedailer gönderdiler ama hepsini aklımızla, dostların yardımı ile def ettik ve hepsine özür dilettik. Bu arada Ermeni komünistler her daim beni destekledi. Bu konuda Ermeni Faşistlerini her yerde rezil kepaze ettiler. Yani Kafkasya’da hiçbir şey hazır değil ancak akıl ve insan hakları persfektifi ile hareket edilirse bu topraklarda Rus-Ermeni-Rum-Çerkes ve diğerleri ile birlikte kardeşçe yaşanılabilir ve Kremlin’in diktasına son verilebilir. Kafkasya’nın Çerkesya coğrafyası, kuzeyden Rus yeni zenginleri deniz kıyısında villalar ve oteller, arsalar v.s. satın aldığı için paranın en çok döndüğü bölgedir. Örneğin, Lazerevskaya’ya yılda gelen iç turist sayısı 2 milyona yakındır. İlçe’nin nüfusu ise toplam 100 bin. Bu nedenden ötürü tüm göçmenler buraya yerleştiler. Yani burada Çerkeslerin Çerkesya’daki tüm nüfusa oranı benim tahminim % 5-8 seviyesindedir. Ekonomik ve sosyal güçleri çok yetersizdir. Ayrıca bu coğrafyada açık ara nüfus üstünlüğü Ruslardadır. Yani “bu bölgedeki Anavatan topraklarını geri almalıyız” önermeleri gerçekliği olmayan bir kandırmacadır. Tüm halklarla karşılıklı dayanışma, güven ve barış içinde olunursa ancak yaşanacak bir rejim oluşturabilir. Ermenistan’daki son iç gelişmeler dış dünya konjonktüründen bağımsız değildir. Kremlin’in sultasından kurtulmak istiyorlar ancak bu oldukça zor. Çünkü kriz içinde olan Ermenistan’ın dış gelirlerinde Rusya’da yaşayan Ermenilerin yardımları önemli rol oynuyor. Türkiye, Ermenistan politikalarında İlham Aliyev tarafında bloke edilmiş durumda. Eğer Türkiye bu blokajı kırıp, aynı Gürcistanla olduğu gibi yakınlaşır, kimlik kartı ile seyahat ve ticarete izin verirse dengeler çok değişir ve bölgede barışın oluşması, ticaretin gelişmesini de ciddi şekilde etkiler. Kısaca, Maykop’da, Türkiye’de sırça köşkleri mesken edinmiş Çerkesya Yurtseverleri, “anavatan topraklarını alalım”, “tek başımıza özgürleşelim” düşleriyle hem kendilerini, hem de bilgisiz insanları avutuyorlar. Oysa yukarıda kısaca belirttiğim gibi gerçekler bambaşka. Tüm Kafkasya’nın kantonlar şeklinde yapılanıp bir birleşik federasyon oluşturması ile ancak Çerkesyadaki Çerkesler tüm azınlıklarla birlikte özgürlüğüne kavuşabilir. Ayrıca Çeçenistan ve Dağıstan’da yerel halkların baskın sayısal üstünlüklerinin olduğunu da söylemeliyiz. Çok marifet var insanda. Selamlar. ____________________ Not: Yukarıdaki rakamlar benim tahminlerimdir. 2001’de yapılan resmi sayımda Şapsığya’daki Çerkeslerin sayısı 8 bin 400 kadar tespit edilmiştir; toplam nüfusa oranları ise çok daha küçük. Ayrıca Stavropol-Rostov-Soçi üçgeninde yaşayan Ermenilerin nüfusu tahmini 2,5 milyon civarındadır ki dünyadaki Ermenilerin nüfusu toplam 8-10 milyondur. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
4. SANAYİ DEVRİMİ ve VİRÜS - 21/04/2020 |
Enerjinin maliyeti sıfırlanınca toplumsal ilerleme ivme kazanacak, sınıflar sınırlar ortadan kalkacak, belki de her gün bayram olacak. |
ANAYASA ve KAFKASYA - 29/03/2020 |
Türkiye’deki bir avuç Çerekes aydının kurduğu ÇDP dünyadaki tüm Kafkaslıların biricik partisidir. Onun da temel işlevi ortak bir tarih bilincinin oluşmasını sağlamaktır. Değilse bir adım dahi atılamaz. |
RUS ELÇİSİNDEN TARİH DERSLERİ - 16/02/2020 |
Suriye’deki teröristlerin Türkiye sınırlarını geçip eylem yapmalarına Türkiye’nin cevabını haklı bulan Büyükelçi, Çarlık zamanında Çerkeslerin de Rusya sınırını geçerek terör estirdiklerini, Çarın da Kafkasya'ya müdahale ettiğini söylüyor. |
ÇİN - UYGUR - 30/12/2019 |
Kafkasya’daki mücadelenin temeli, demokrasi ve insan hakları ve ulusların kendi kaderini tayin hakları temelinde geliştirilirse, dünya genel politikasında güçlü devletlerin anlık taktik politik çıkarlarına malzeme olunmaz. |
NEREDE KALMIŞTIK, NE DEMİŞTİK? - 16/12/2019 |
Devletlerin resmi ideolojisine uygun ısmarlama tarih kitapları gerçek üstü palavralarla dolu oluyor. Nitekim Osmanlı ve Türkiye tarihlerinin de hem ısmarlama olanı, hem de gerçek olanı vardır. |
GLOBALİZM ve KAFKASLILAR - 04/09/2019 |
Kafkas önderleri ve aydınları her dönemde olduğu gibi 1917’de ve 1991’de pazar dağılırken tezgah açtıkları için tarihte yaşandığı gibi her seferinde elleri böğürlerinde kaldı. |
İ.T.C. + CHP= KEMALİZM - 16/08/2019 |
Siyasi İslam ve Kemalistler’in miadı dolmuştur. Evrensel normları temel alan, samimi, çoğulcu demokrasiyi savunan, en geniş insan haklarını savunan ve tüm toplumu eşitlik temelinde birleştirici bir harekete ihtiyaç vardır. |
BİZ BU FİLMİ İKİ DEFA İZLEMİŞTİK - 08/07/2019 |
Trabzon’daki konuşmasında “Mustafa Kemal’in izindeyim, Topal Osman’a bağlıyım” diyen Ekrem İmamoğlu, milletin istediği gibi değil de asıl bağlı olduğu önderleri gibi hareket etmeye başlayabilir. |
NE OLACAK DA HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK? - 17/06/2019 |
Viyana bozgunundan sonra Doğu ile Batı arasında ortada sıçan politikasını uygulayan Osmanlı elitleri tüm savaşları kayıp ettiler ve Osmanlı dağıldı. AKP hala aynı geleneksel orta da sıçanı oynuyor. |
Devamı |