• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam213
Toplam Ziyaret1071766
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.178735.3196
Euro36.582036.7286
Semerkew

Eskişehir Kuzey Kafkas Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından '21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırımı ve Sürgünü Anıtı' Sazova Bilim ve Kültür Parkı'nda düzenlenen törenle açıldı. Yoğun katılımın olduğu anıt açılışında hüzün ve gözyaşı hakimdi.

Kafkas Rus savaşlarının 1763-1864 yıllarını içeren son 100 yılı tarihin en kanlı dönemlerinden biri olarak kayıtlara geçti. 101 yıl süren savaşlarda 500 binden fazla Kafkasyalı hayatını kaybederken, savaş sonunda yüz binlerce Çerkes ana vatanını terk etmek zorunda kaldı. Yaşanan vahşeti gözler önüne sermek isteyen Eskişehir Kuzey Kafkas Kültür ve Dayanışma Derneği '21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırımı ve Sürgünü Anıtı' açtı. Eskişehir Kuzey Kafkas Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından derneğin kuruluşunun 50. yılına özel gerçekleşen anıt açılışına Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan,  Eskişehir Kuzey Kafkas Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Cihan Ertok, eski dernek başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

ANITI  AÇMAK BİZE NASİP OLDU
 Tepebaşı Belediyesi’nin katkıları ile gerçekleştirilen iftar yemeğinin ardından açılış konuşmalarına geçildi.
Açılışta konuşan Dernek Başkanı Cihan Ertok, "Proje 2009 yılında gündeme geldi. O dönemki yönetim bir anıt yapılması için girişimlerde bulunmuş ancak çalışma yarım kalmıştır. Bizden önceki yönetim ise yine anıtın yapılmasını gündeme taşıdı.  Bir önceki dönem başkanımızla bu konuyu konuştuk. Yer arayışı içine girdik. Bir bütçe çıkardık ama o dönem çok hazırlıksız yakalandık. 150. yıl olması sebebiyle bu dönem  anıt için start verip bir bütçe hazırladık. Büyüklerimiz, işadamlarımız onlar da bize yardımcı oldular. 50. yılda bu anıtı yapmak bize nasip oldu" dedi.
TÜM KAFKASYA'NIN ORTAK SEMBOLÜDÜR
 Anıtın yapımını üstlenen Heykeltıraş  Nuh Açın anıtın tüm Kuzey Kafkas kültürünün ortak sembolü olduğunu ifade ederek, "Dernek başkanımız bana ulaştı. Projelerini anlattılar. Çok takdir ettim.  Bir adım atarlarsa, ikinci adımı atmaya hazırım. Çok kısa zamanda anıtı yetiştirmeye çalıştım.  Anıt, tüm Kuzey Kafkas kültürünün ortak sembolüdür. Hepsinde Çerkesya vardır. Hepsinin adı Çerkesdir. Tüm Kuzey Kafkasyalılar aynı acıyı yaşamışlardır.  Bu anıtla birlikte geçmişi unutmayız" diye konuştu.

 Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç: "Eskişehir Önemli Bir Eser Kazandı
 Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, burada yaptığı konuşmada, “O dönemde Osmanlı’ya yaklaşık 1 milyona yakın Çerkes vatandaşımız göç etmiştir. Osmanlı da onları Balkanlar’a, Anadolu’ya ve Suriye’ye yerleştirmiştir. Türkiye’ye gelenler, Eskişehir bölgesine yerleşmiştir. Allah kimseyi vatansız bırakmasın. Sizler Eskişehir’e hem renk getirdiniz hem de kültür getirdiniz. Bugün açılan bu soykırım anıtı, acıyı temsil ediyor ama bizlerin ileriye dönük bir takım dersler alarak değerlendirmemiz lazım. Bu anıtı yapanların eline sağlık, Eskişehir’e önemli bir eser kazandırdınız” diye konuştu.

ESKİŞEHİR'E YAKIŞAN ANIT
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan  ise, "Anıtın burada olması bizim için de Anadolu Üniversitesi için de büyük anlam taşıyor. Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Bilim ve Kültür Merkezimiz hemen bu anıtın yanında. Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız Nabi Avcı'da vakıf arazisinde olan bu alana bu anıtın kurulması noktasında vakfa ve derneğe izin vermesi açısından çok önemli bir hizmet sundu. Gerçekten Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Eskişehir'e yakışan bir anıt oldu" dedi.

ESKİŞEHİR KARDEŞLİK ŞEHRİDİR
 "Eskişehir'i Eskişehir yapan da göçmen kültürüdür" diyen Gündoğan, "Eskişehir bir sevgi, bir hoşgörü kenti ise o sevgi ortamının oluşmasında Kafkaslardan göçen, Balkanlardan göçen, Kırımdan göçen ve burada buluşan, kardeşlik içinde yaşayan halkların yarattığı şehirdir, Eskişehir. Eskişehir, Türkiye'nin gözbebeği şehri haline gelmişse uzak diyarlardan sürgün edilen, göçe zorlanan bu mazlum halkların buluşma noktasında mekan olmasında kaynaklanmaktadır" şeklinde konuştu.

 Konuşmaların ardından 21 Mayıs Çerkes Soykırımı ve Sürgünü Anıtı’nın açılışı yapıldı ve emeği geçenlere dernek yönetimi tarafından plaket takdim edildikten sonra anıta bırakılan kırmızı karanfillerle program sona erdi.

 



2911 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi