• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam500
Toplam Ziyaret1070067
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Semerkew

“Her ayın 21’i saat 21’de Rusya Konsolosluğu Önünde” sloganıyla yapılan protesto yürüyüşlerinin otuzuncusu 21 Şubat Cuma akşamı gerçekleştirildi.

Saat 20.00’de Galatasaray Lisesi önünde toplanmaya başlayan göstericiler burada pankartlarını açarak demonstrasyona başladı. Daha sonra Odakule önüne geçen Çerkesler Kendilerine katılan Kırımlılarla birlikte kortej oluşturarak yürüyüşe geçtiler. “Rusya Kafkasya’dan Defol”, “Rusya Kırımdan defol, “Soykırımın Hesabı Sorulacak”, “Çerkesya Rus toprağı olmayacak”, “Kırım Rus toprağı olmayacak”"Worepsov Tibze, Worepsov Tixabze" şeklindeki sloganlar atarak Rusya Federasyonu Konsolosluğuna doğru yürüyüşe geçti.
Saat 21.00’de konsolosluk binası önüne ulaşan kalabalık, burada sloganlarını sıklaştırarak protestolarını sürdürdü.

Hazırlanan basın bildirisinin ÇHİ sözcülerinden  Erol Karayel tarafından okunmasından sonra bir süre daha sloganlar atarak tepkilerini dile getiren protestocular, daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.

Rusya Federasyonu Konsolosluğu önünde okunan basın açıklamasının tam metni şöyle:


Saygıdeğer Kamuoyu.

Değerli Basın Mensupları,

Bugün, her ayın 21’inde saat 21.00’de eylemlerinin 30’uncusunu geçekleştirmek üzere toplanmış bulunuyoruz. Bu eylemler Çerkeslerin sürdürdüğü maraton koşusudur ve başarıya ulaşmadan bitmeyecektir.

Ne zamana kadar?

Ta ki Rusya Çerkes  soykırımını tanıyıp, Çerkeslerin tüm haklarını iade edip, “Özgür Çerkesya” kuruluncaya kadar.

 

Saygıdeğer Kamuoyu.

Değerli Basın Mensupları,

Bugün 21 Şubat aynı zamanda. Dünya Anadil Günü’dür.

Ancak dünyada mevcut 6900 etnik topluluğun her 15 günde bir, birinin dili yok olmaktadır; tıpkı 1993 yılında Türkiye’de yok olan Çerkesçe’nin kardeş dillerinden Vubıhçanın yok olduğu gibi.

Ancak UNESCO'nun belirlemelerine göre Türkiye’de de Çerkesce ile birlikte birçok dil yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.

1800'lü yıllarda iki milyonu aşan nüfuslarıyla anavatanları Çerkesya'da yaşayan Çerkesler, Rusya'nın uyguladığı soykırım politikaları sonucu vatanlarını terk etmek zorunda kaldılar. Eğer Çerkesler vatanlarından sürülmeseydi, bugün 15 milyon gibi bir nüfusa ulaşmış olarak anavatanlarında özgür olarak yaşayacaklardı. Dolayısıyla Çerkeslerin dillerinin de yok olması gibi bir durum söz konusu olmayacaktı.

Rusya Çerkes halkının katili olduğu kadar, Çerkes dilinin de katilidir!

Rusya’nın soykırımcı ve yayılmacı politikaları hiçbir dönemde değişmedi. Tarihin her devrinde aynı politikaları sürdürüyor. Çarlık döneminde de, sosyalist dönemde de, Federasyon döneminde de soykırım ve işgal politikaları devam etti.

Anavatanımızda Çerkes aktivistler çok zor koşullarda mücadelelerini sürdürüyorlar. Her türlü baskı, şiddet ve öldürme olaylarıyla karşı karşıyalar.

Soykırımcı ve ilhakçı politikalarını sürdüren Rusya, bütün dünyanın gözü önünde Tatarların anavatanı Kırım'ı ilhak etmiştir. Ukrayna'nın doğusunu da parça parça yutmaya devam etmektedir. Çerkes aktivistler olarak, tüm emperyalist politikalara karşı olduğumuz gibi, Rusya’nın emperyalist politikalarına da sonuna kadar karşı olmaya devam edeceğiz.

Ey Rusya !

Çerkeslerin, gasp ettiğin tüm haklarını iade edinceye kadar mücadelemizin devam edeceğini buradan tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyoruz !

 

Yaşasın Dilimiz !

Yaşasın Kültürümüz !

Yaşasın Çerkes Kalma Mücadelemiz!

                                                       ÇERKES HAKLARI İNİSİYATİFİ







1218 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi