Çerkes Soykırımını kamuoyuna duyurmak ve protesto etmek amacıyla düzenlenen “Her ayın 21’i, saat 21’de, Rusya Konsolosluğu Önünde” sloganıyla yapılan gösterilerin 27’ncisi 21 Temmuz Pazartesi akşamı gerçekleştirildi.Saat 20.00’de Galatasaray Lisesi önünde toplanmaya başlayan göstericiler pankartlarını açarak burada gösteriye başladı. Bu arada Ukraynalı ve Kırımlı göstericiler de demonstrasyona katılarak Çerkeslere destek verdi. Daha sonra Odakule önüne giden göstericiler burada kortej oluşturdu; ardından açılan bayrak ve pankartlarla Rus Konsolosluğu’na doğru yürüyüşe geçti. “Soykırımın Hesabı Sorulacak”, “Çerkesya Rus toprağı olmayacak”, “Katil Rusya Kafkasya’dan Defol”, “Katil Rusya Kırım’dan Defol”, “Yaşasın Çerkeslerin Direnişi”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, "Worepsov Tibze, Worepsov Tixabze" şeklinde sloganlar atan göstericiler Çerkes soykırımı protesto etti. Rusya Federasyonu Konsolosluğu önünde okunan basın açıklamasının tam metni şöyle: “Saygıdeğer Kamuoyu, Değerli basın mensupları!
Bizi her ayın 21’inde buraya getiren sebep, Rusya’nın 400 yıldan buyana devlet politikası haline getirdiği emperyalist saldırganlığını hâlâ sürdürüyor olmasıdır. Rusya, kuruluşundan bu yana, kanla, gözyaşıyla, zulümle, ezerek, yıkarak, yok ederek ve insanlarını sürerek hükmü altına aldığı toprakları komşuları aleyhine tam 36 kat büyütmüş bir devlettir. Rusya’nın, yakın coğrafyasına yönelik yüzyıllarca süren bu saldırılarda en büyük zararı Çerkes halkı görmüştür. Yüz binlerce Çerkes katledilmiş, 2 milyona yakını da yurdundan atılmıştır. Sürülenlerin de yarısı yollarda ve gittikleri yerlerin elverişsiz şartlarında ilk birkaç yıl içinde hayatlarını kaybetmişlerdir. İşte bunun içindir ki Çerkesler olarak 27’nci defadır burada, Rus Konsolosluğu’nun önündeyiz. Aradan 150 yıl da geçmiş olsa uğradığımız zulmü unutmadığımızı, hesabının sorulacağını ve mağduriyetimiz giderilinceye kadar takipçisi olacağımızı göstermek için buradayız. Rus yönetimlerinin Çerkes halkına reva gördüğü soykırım, etnik arındırma, sürgün, yaşam alanlarını talan ve işgal suçları, günümüz modern hukukunda cezası en ağır suçlardandır. Ancak, Çerkeslere karşı işlenen bu suçlar bugüne kadar dünya devletlerinin gündemine hiç girmemiştir. Mağduriyetlerinin giderilmesi için hiçbir şey yapılmamıştır. Ve bu yüzdendir ki, aradan 150 yıl geçmesine rağmen Çerkesler hâlâ hem anayurdunda, hem diasporada var olma mücadelesi vermektedir. Bugün, bu suçların takipçisi olması gereken kurumlar, dünya üzerinde işlenen insanlık suçlarının neredeyse tamamının müsebbibi veya suç ortağı olan ülkelerin işgali altındadır maalesef. Ancak, zalimlere karşı kayıtsızlık ne kadar büyük olursa olsun, ne kadar sürerse sürsün, Çerkes halkının soykırımcılarla mücadelesi hesaplarını tahsil edinceye kadar sürecek, buna da kimse mani olamayacaktır. Soykırım suçunun bugünkü mirasçıları artık şunu anlamalılar ki, tarihi suçlarıyla yüzleşmedikçe, verdikleri mağduriyeti gidermeye yönelik adımlar atmadıkça Çerkesler her yerde karşılarına çıkmaya ve her ortamda yakalarına yapışmaya devam edecektir. Çünkü bu mücadele kişilerin değil, mazlum ve mağdur bir halkın mücadelesidir! Çünkü bu mücadele toprakları çiğnenmiş bir milletin hak arama mücadelesidir! Çünkü bu mücadele Çerkes halkının var olma mücadelesidir ve mağduriyeti giderilinceye kadar da devam edecektir. Bu mücadele bitmez! Çünkü bu mücadelenin enerji kaynağı, kalplerimizde özenle yaşattığımız ölmeyen vatan sevgisidir ki hiçbir kirli elin oraya ulaşmasına imkan yoktur. Yaşasın Mücadelemiz! Yaşasın halkımız! Yaşasın kültürümüz! Yaşasın Çerkes kalma mücadelemiz! ÇERKES HAKLARI İNİSİYATİFİ |
1096 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |