Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Araştırma Görevlisi Selçuk Bağlar (Balkar)’ın hazırladığı “Çerkes ve Yunan Mitolojileri Üzerine Tematik Okumalar” isimli kitap raflarda yerini aldı.Yunan Mitolojisi’nde Kafkasya’ya işaret eden pek çok öge geçtiğimiz yüzyılda yaşayan Çerkes aydınları Met Çünatüko İzzet, Fethgerey Şöenu, Aytek Namitok ve Ömer Büyüka’nın dikkatini çekmiş ve bu konuda bir takım etütlerde bulunmuşlardı. Ne var ki yaşadıkları dönemin elverişsiz yaşam koşulları (önce Balkan Savaşları, ardından da I. ve 2. Dünya Savaşı) ve bazılarının kısa süren ömürleri bu çalışmaların derinleştirilmesine fırsat vermedi. Bu isimlerin terk-i hayat etmesinin ardından, uzun bir süre Yunan Mitolojisi ile Çerkes Nart Mitolojisi’ni karşılaştırarak ele alan hiçbir ciddi çalışma yapılmadı; ta ki Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Araştırma Görevlisi Selçuk Bağlar (Balkar) konuyu tekrar ele alıncaya kadar... Bağlar, uzun yıllardır üzerinde çalıştığı ve bir kısım bulgularını makaleleştirerek yayınladığı Çerkes ve Yunan Mitolojileri üzerine notlarını “Çerkes ve Yunan Mitolojileri Üzerine Tematik Okumalar” ismiyle kitaplaştırdı. “Kafkasevi Yayınları” arasında yayınlanan kitap, hem geçen yüzyılın yarım kalan çalışmalarını toparlıyor ve revize ediyor; hem de eksik kısımlarını tamamlayarak mitolojiye dair yepyeni şeyler söylüyor. Yunan Mitolojisi’nin ana metinlerinden ilk ikisi Hesiod'a (“İşler ve Günler”, “Tanrıların Doğuşu”); diğer ikisi de Homer'e (İlyada ve Odisse) ait. İlyada destanında anlatılan savaşların, Kafkasyalı kavimler ile ön-Hint-Avrupalı kavimler arasında geçtiği; Odisse’nin ise Troia Savaşı'ndan sonra Kafkasya'ya atalarının ülkesini ziyarete giden İthakeli Akha kralı Ulisse'nin seyahatnamesi olduğunu söyleyen Met Çünatüko İzzet (ve diğer aydınların)’in çalışmalarını bıraktığı yerden devam ettiren Bağlar, “Çerkes ve Yunan Mitolojileri Üzerine Tematik Okumalar”da Hesiod ve Homer’in eserlerini detaylı bir şekilde etüt ediyor ve Kafkasya ile Akdeniz Havzası arasındaki tarihi bağları bir bir ortaya koyuyor. Yunan Mitolojisi ile Çerkes Nart Mitolojisi arasında yapılan karşılaştırmalı okuma ile de bu iki mitolojinin kahramanları ve olayları arasındaki benzerlik ve zıtlıkları kristalize ediyor. Netice olarak, tanrılaşmış insanların hikayelerini anlatan Yunan Mitolojisi ile insanlaşmış mabutların hikâyelerini anlatan Nart Mitoloji kahramanlarının birçok yönüyle birbirine benzediği ortaya çıkıyor. Nitekim, Yunan Mitolojisi’ndeki Olympos ne ise, Nart Mitolojisi’ndeki Harama Uaşha’nın ona denk geldiğini; Olympos'taki antropomorfikler ne ise Harama Uaşha'nın Nartları’nın da onlar olduğunu Selçuk Bağlar’dan öğreniyoruz. Bağlar, Homer'in İlyada’sında adı geçen ve kendi aralarında akrabalıkları olan Ligür-Leleg-Karia-Libya-Lidya ve Likya kabilelerinin bağlı oldukları Therakes, Pelasg, Ligür ve Kelt üst soylarının doğrudan Kafkasya kökenli kavimler olduğunu; bu halkların bugün hala hayat süren Abhaz, Ubıh ve Adigeler’in akraba ve hatta soydaşları olduklarını da ortaya koyuyor. Yazar kitabında, enerji kaynağı Kafkasya’nın dil ve söylenceleri olan elindeki güçlü projektörle geçmişin karanlıkta kalmış mevzularını tek tek aydınlığa kavuştururken, yeri geldikçe yaptığı ikna edici müdahaleler ile de şimdiye kadar yerine oturmayan dişlileri bir bir yuvalarına oturtuyor. Denilebilir ki, bu kitap, mitolojiye ve ilk çağ tarihine dair bilinenlerin tekrar gözden geçirilmesini gerektirecek. |
4521 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |