• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi15
Bugün Toplam306
Toplam Ziyaret1072097
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.112235.2529
Euro36.587836.7344
Semerkew

Çerkes Soykırımı'nın yıldönümünde açıklama yapan HDP, Çerkes halkının taleplerini sahiplendiğini duyurdu.

HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun yaptığı açıklamanın tam metni şöyle:

Çerkesya halklarının 19. Yüzyıl’da yaşadığı büyük trajedinin üzerinden 150 yıl geçti. 21 Mayıs 1864 günü tarihe Çerkes soykırımının simgesi olarak kazındı. Çarlık Rusyası, Kafkasya'nın doğusunda, Dağıstan ve Çeçen-İnguş Bölgesi'nde, savaş boyunca kadın, çocuk ayırmaksızın tam bir imha politikası izledi. 1 milyonu aşkın Çerkes katledildi, daha fazlası vatanından sürgün edildi. Sürgün, Karadeniz kıyısındaki Vubıh, Abaza ve Adıgelere uygulandı. 500 binin üzerinde insan sürgün yolculuğunda ve ilk yerleştikleri bölgelerde yaşamını yitirdi. Sadece Trabzon’da 53 bin Çerkes öldü. Vubıhların dilini konuşabilen kalmadı. Adıgelerin bir boyu olan Natuhayların adı bugün sadece tarih kitaplarında kaldı.

Osmanlı ve Çarlık Rusyası, Çerkeslerin sürgün edilmesinde anlaştı, çünkü Osmanlı'nın "göçmene" ve savaşacak güce ihtiyacı vardı. Osmanlı planlı bir iskân politikası uyguladı. Çerkesler, Osmanlı İmparatorluğu’nun sorunlu bölgelerine ve potansiyel tehlikelere karşı bariyer oluşturacak şekilde, Balkanlar'da Müslüman olmayan halkların civarına, Ortadoğu'da Suriye-Ürdün hattına, Anadolu'da Samsun-Hatay hattı üzerine, İstanbul çevresine, Marmara Denizi doğu ve güneyine yerleştirildi.

Sömürgeciliğe karşı bağımsızlık için direnen Çerkesler dünyanın dört bir yanına dağıtıldılar. Bu tarifsiz acıyı daima yüreklerinde taşıdılar ve ağıtlarını kuşaktan kuşağa aktardılar. Çerkesler şimdi dünyanın 40 civarındaki ülkesinde yaşamlarını sürdürüyor. Vubıh, Abaza ve Adıgelerin Türkiye’deki nüfusu, kadim topraklarında yaşayanlardan çok daha fazla. Bugün Çerkeslerin en büyük bölümü Türkiye'de yaşıyor. Anadolu'daki Çerkes nüfusu 5 milyonu aşıyor.

Çerkeslerin 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanı ile İstanbul'da kurdukları derneklerin ve okulun Cumhuriyet döneminde kapatılması, Çerkes Ethem’e hain damgası vurulması, 1922 yılı Aralık ayında başlayan Gönen-Manyas’taki Çerkes köylerinin doğuya sürgünü, köylerde yürütülen "yurttaş Türkçe konuş" faaliyetleri, "katıksız Türkçe soyadı" kanunu, "okulda Çerkes olduğunuzu söylemeyin" çabaları inkar ve asimilasyon politikaları olarak uygulandı. Zalim yasaklar Çerkeslerin soykırım acısını katmerleştirdi.

Bugün de AKP Hükümeti Çerkeslerin demokratik haklarını tanımamakta ısrar ediyor. Çerkes halkının hak taleplerini görmezden geliyor. HDP olarak Çerkes halkının,

- Çerkes kimliğinin ve kültürünün yaşatılmasının önündeki engellerin ortadan kaldırılması,
- Ana dilinde eğitim hakkının sağlanması, üniversitelerde akademik programların açılması,
- Çerkesçe TV ve radyo yayın hakkının sağlanması,
- Çerkes köylerine eski isimlerinin verilmesi, çocuklara Çerkes dilinde isimlerin konulabilmesi,
- Çerkesleri hain olarak anlatan veya inkar eden tüm ırkçı ifadelerin ders kitaplarından ayıklanması haklı taleplerini sahipleniyoruz.


Türkiye, halkların birbiri içinde eritildiği, eritilemeyenlerin düşman ilan edildiği, birbirine karşı önyargı ve nefretle eğitildikleri bir tarihin ağırlığını taşıyor. Çerkes soykırımının büyük acısını paylaşıyor ve Çerkes halkının anadili, kültürü ve inancıyla özgür, eşit ve demokratik yaşam mücadelesini mücadelemiz kabul ediyoruz.

HDP Merkez Yürütme Kurulu
20 Mayıs 2014


1882 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi