Suriye'de çatışan iki tarafın arasında kalan Çerkesler'e yardım edebilmek için 4,5 ay önce kurulan Dünya Çerkesleri Dayanışma Komitesi müthiş bir operasyona imza atarak 66'sı çocuk yaklaşık 200 Çerkes'i Türkiye'ye getirdi.Ancak bu operasyonda en önemli nokta, dünyada bir sivil toplum kuruluşunun bu boyutta bir
kurtarma operasyonuna imza atması oldu. Suriye'de özellikle Şam ve Humus ile İsrail Sınırındaki Golan bölgesindeki Biracam, Barika, Kisva'da bulunan ve Osmanlı
döneminde Hicaz Demiryolu'nun korunması için gönderilen çok sayıda Çerkes'in
Suriye ordusu ve
muhaliflerin arasında kalması Türkiye'deki Çerkesleri harekete geçirdi. Bireysel yardımlardan ziyade daha büyük
çaplı yardım yapmak isteyen Dr. Nusret Baş'ın başkanlığında Dünya Çerkesleri
Dayanışma Komitesi kuruldu. Komite ilk etapta 200 aileden oluşan yaklaşık 500
kişiyi Türkiye'ye getirerek akrabalarının ya da imkanı olan Çerkeslerin yanına
yerleştirdi.
Bu süreçte imkanı olanlar ikinci evini bu ailelere tahsis etti ve ailenin
okul, hastane, yemek, giyim gibi tüm ihtiyaçlarını karşıladı. İmkanı olmayanlar
ise aileleri haftada birkaç gün tek tek arayarak hallerini hatırlarını sordu ve
yalnız olmadıklarını hissettirmek amacıyla psikolojik destek verdi. Ancak Suriye'de
kalan Çerkeslerin sıkıntısının büyümesi, evlerin bombalanması, rejime bağlı
Şebbiha milislerinin kız çocuklarını taciz etmeye başlaması, kapsamlı bir operasyon ihtiyacını ortaya
çıkardı. Suriye'den mahsur kalanlarla gerek Arapça, Türkçe, Çerkesçe yayın yapan
internet siteleri ve sosyal medya üzerinden, gerekse tek tek telefonlarla irtibata geçildi. Türkiye'ye
gelmek isteyenlerin listesi belirlendi. Geceli gündüzlü çalışan ekip ilk etapta
200'e yakın aile belirledi. Özel bir uçak kiralandı. Süreçte Türkiye Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ve AFAD'a da bilgi verilerek bu kişilerin ilk
etapta Gaziantep'teki bir kampta bir süre misafir edilebilecekleri güvencesi alındı. Tüm işlemler
tamamlandıktan sonra ailelere '27 Mart sabahı 'Beyrut'a gelin' dendi. Aralarında
Karaçayların da bulunduğu Çerkesler aileleri ve yanlarına alabildikleri
eşyaları ile defalarca kontrol noktasından geçerek Beyrut Refik Hariri
UluslararasıHavalimanı'na geldi. Beyrut'taki havalimanında konuşan bir Çerkes bayan, "Bugün (dün) yola çıktık, yolda herhangi
bir tehlike yoktu. Şam'dan geliyoruz. Bizim aileden kimseye bir şey olmadı
sadece bir amcamın oğlu vefat etti" dedi.
Bir diğer Çerkes ise, "Şam'ın Kisve mahallesinde
durum sürekli değişiyor. Günlük yaşam bazen çok kötü, bazen normal oluyor.
Ama hiç güvenlik yok. Bizim gibi gençleri zorla askere alıyorlar. Benim bir yıl tecilim vardı ama o da sona erdi. O yüzden
buraya geldim. Yoksa beni de askere alacaklardı" şeklinde konuştu.
66'sı çocuk, 178 Suriyeli göçmenin Türkiye'den gelen kiralık uçağa
alınması ile herkes derin bir nefes aldı. Uçak havalanana kadar gergin atmosfer
devam ederken uçağın kalkması ile yüzlerde endişe ve gerilim rahatlamaya
dönüştü. Yerel saatle 23:45'de kalkan uçak yaklaşık 1 saatlik yolculuğun
ardından Gaziantep havalimanına indi. Ellerinde Çerkes bayrakları ve çocukları
ile yeni bir hayata adım atan Çerkesler'i burada komite üyeleri sarılarak
karşıladı. Çerkesler Nizip'te bulunan kampa götürülerek yerleştirildi.
Dayanışma Komitesi'nin girişimi ile Türkiye'ye giriş yapan Suriyeli Çerkezlerin
mutluluğu da gözlerinden okunuyordu. Gaziantep Havaalanına iniş yapan Suriye
Çerkezleri, duygularını Türkiye hükümetine ve komiteye teşekkür ederek ifade etmeye çalıştı. Kafile içerisinde yer alan bir Çerkes, "Başımıza çok
büyük felaketler geldi. Allah, bizi kendi rahmeti ile sakladı şimdiye kadar.
Çok şeyler gördük. Türkiye'nin iyilikleri sayesinde, bize bakarsanız, yardım
edersiniz diye buraya geldik. Aramızda komşuluk hakkı vardır. Biz de bu hakla
buraya geldik" diye konuştu.
Ailelerin sağ salim Türkiye'ye getirilmesi ile rahat bir nefes alan Dr.
Nusret Baş, yapılanın bir "tarih" olduğunu belirterek "Türkiye
Cumhuriyeti tarihinde yurtdışında ilk kez sivil operasyon yapılıyor. Önümüzdeki
süreçte de bu seferlere devam etmek istiyoruz. Bu mesele Türkiye'nin
meselesidir. Zorlu bir süreç oldu. Suriye'de gerçekten bir dram var. İnsanlar
yerini yurdunu terk ederek bilmediği ülkelere gidiyorlar. Bunlar Türkiye'deki
Çerkeslerin akrabaları. Bunları Türkiye'nin muhtelif yerlerine akrabalarının yanlarına
yerleştireceğiz. İlk defa böyle bir operasyon yapılıyor. Çünkü savaştan insanları kaçırıyoruz. Ancak asıl problem bu savaş bittikten sonra
başlayacak. Paylaşım olacak ve bu paylaşımda Türkiye'nin Çerkeslerin haklarına sahip çıkması lazım" dedi.
İHA/MEHMET ALTUNIŞIK
|