Dünya Çerkesleri Dayanışma Komitesi, bir hafta önce start verdiği faaliyetleri çerçevesinde, savaş ortamından kaçarak Türkiye’ye gelen 15 nüfustan oluşan dört ailenin yerleşimini gerçekleştirdi.Dünya Çerkesleri Dayanışma Komitesi, bir hafta önce
start verdiği faaliyetleri çerçevesinde, savaş ortamından kaçarak Türkiye’ye
gelen 15 nüfustan oluşan dört ailenin yerleşimini gerçekleştirdi.
11 Kasım’da Grand Cevahir Oteldeki gerçekleşen ilk
toplantısıyla birlikte Suriye Çerkesleri ile yoğun bir iletişime geçen Dünya
Çerkesleri Dayanışma Komitesi (DÇDK), Suriye’nin
Bir Acem Çerkes köyünden ünlü İslam alimi Cevdet Said'in yeğeni Rıfar Said Tsey
ve ailesini İstanbul’a getirdi. Yanısıra, Nur Muhammed Geref ve Ailesi, Temer
Abaze ve ailesi ile birlikte onbir kişiden oluşan üç aile Dünya Çerkesleri
Dayanışma Komitesinin İstanbul’da misafiri oldu. Üç aile bugün Tokat’ın Erbaa
İlçesi’ne götürülerek kalacakları evlere yerleştirilecekler.
Öte yandan Suriyeli İmad Etemirze ve dört kişilik
ailesi de dün itibarıyla Yalova’nın köyünde yaşamaya başladılar.
Özgür
Çerkes, Tokat Erbaa’ya hareket etmeden önce Tsey Rıfar Said
ile bir söyleşi gerçekleştirdi. *** ÖZGÜR ÇERKES: Rifar bize
kendini tanıtır mısın?
TSEY RIFAR SAİD: Suriye’nin
Kuneytra bölgesinden, yani Golan tepelerindeki Bir Acem Çerkes Köyü’ndenim. 34
yaşındayım. Bir Acem köyünde doğdum. Evliyim, üç ve dört yaşlarında iki kızım
var. Suriye’de çiftçilik ve özellikle de arıcılık yapıyordum. Çok verimli
topraklarımız vardı.
ÖZGÜR ÇERKES: Peki Bir Acem’deki
son durum nedir?
TSEY RIFAR SAİD: Bir Acem
yakıldı, bombalandı, yok edildi. Şu anda tek bir sağlam ev kalmadı. Cami, okul
ve kamu binaları da yerle bir oldu. Özgür Suriye Ordusu’nun askerlerinin Bir Acem
Köyü yakınındaki ormanlara saklanması üzerine Esad güçleri köyü bombardımana
tabi tuttu. Şu anda Bir Acem köyünde tek bir Çerkes kalmadı. Köy tamamen Özgür
Suriye Ordusu’nun eline geçti. Ve köyde çatışmalar hala devam ediyor. Çerkesler’in
tamamı Şam'a göç etti. Şam’da dört beş aile bir arada yaşıyor. Şam’daki
Çerkesler Suriye dışındaki akrabalarından ve hala kırsal kesimlerde yaşayan akrabalarından
gıda yardımı alıyorlar. Ancak Türkiye’ye geldikten sonra, yardım faaliyetlerini
organize eden gençlerden dört tanesinin tutuklandığı haberini aldık.
ÖZGÜR ÇERKES: Türkiye’ye
gelmeye nasıl karar verdiniz?
TSEY RIFAR SAİD: Ben ne
yapacağımı bilmez halde Lübnan'a geçtim. Orada Dünya Çerkesleri Dayanışma Komitesi’nin
İstanbul’da bir toplantı yapacağını duydum. Ailemi Lübnan’da bırakıp bu
toplantıyı izlemeye Türkiye’ye geldim. Gelirken Türkiye’de kalıp kalamayacağımı
bilmiyordum. Dünya Çerkesleri Dayanışma Komitesi ile yaptığım görüşmelerden
sonra ailemi de getirmeye karar verdim. Ailemle birlikte Murat Özden’in evinde bir
hafta misafir oldum. Gelmeyi düşünen arkadaşlarımı da haberdar ettim. Ve yeni
aileler gelmeye devam edecek.
ÖZGÜR ÇERKES: Kafkasya’ya
giden aileler var. Siz de oraya gitmeyi düşünmediniz mi?
TSEY RIFAR SAİD: Ben de
Kafkasya’ya, Anavatanımıza gitmeyi düşündüm. Ancak Rusya devleti üç aylık vize
veriyor. Bunun için yüz dolar istiyorlar. Ayrıca davetiye gerekiyor. Bir yıllık
oturma izni için dört yüz elli dolar istiyorlar. Dört kişilik bir aile için bu
rakamlar Suriye ölçeklerinde çok yüksek.
Nalçik’e gidip bir müddet kaldıktan sonra Suriye’ye dönen aileler oldu. Rusya
ile Suriye arasındaki yakın ilişki bizi endişelendiriyor. Yaşanan
belirsizlikten dolayı Kafkasya’ya gitmeye cesaret edemedik. Ancak orası bizim
anavatanımız ve kalbimizdeki yeri her zaman çok farklı.
ÖZGÜR ÇERKES: Türkiye’de
oluşan bu yardımlaşma iklimini nasıl değerlendiriyorsunuz ?
TSEY RIFAR SAİD: Gerçekten
Çerkeslerin böylesine bir dayanışmayı gösterebileceklerine inanmıyordum. Ancak
gördüğüm yakın ilgi Çerkesliğin ölmediğini ve ölmeyeceği konusundaki
inançlarımı pekiştirdi.
ÖZGÜR ÇERKES: Çerkesler ne
Esad’ın yanında, ne de Özgür Suriye Ordusunun yanında yer aldı. Savaş bittikten
sonra Suriye Çerkesleri’ni nasıl bir gelecek bekliyor?
TSEY RIFAR SAİD: Az miktarda da
olsa her iki tarafta da Çerkesler var. Ancak savaş bittikten sonra da toplumsal
barışın tesis edilebileceğini düşünmüyoruz. Ayrıca savaş bittiğinde
dönebileceğimiz bir köyümüz ve evimiz de kalmadı. Uzun vadede ne Suriye’de, ne de
Ortadoğu coğrafyasında Çerkesler için bir gelecek görünmüyor.
ÖZGÜR ÇERKES: Rifar sana teşekkür
ediyor, ailen ve sevdiklerinle birlikte iyi
bir gelecek diliyoruz.
|