Kürtçe'nin de okullarda okutulmasını savunan Gülen, "Neden okullarda Kürtçenin de öğretilmesine fırsat verilmedi? Yurtdışındaki okullarımızda, hattâ Amerika’da bile Türkçe seçmeli ders olarak okutuluyor ve kimse buna mâni olmuyor" ded.Fethullah Gülen, herkul.org sitesinden
yaptığı açıklamada, Kürt sorununun çözümü için 3 madde
gösterdi. Gülen, dinin insanları birarada tuttuğuna dikkat
çekerek, duanın gücüne sığınılmasını gerektiğini söyledi.
"Kardeşlik ruhu yeniden canlandırılmalı" diyen Gülen,
vifak (barış) ve ittifak stratejileri oluşturulmalı
dedi.
Fethullah Gülen, www.herkul.org sitesinden yaptığı
açıklamada (1 Kasım 2011) Kürt sorununa illişkin çözüm
önerilerinde bulundu.
'Ordu bir avuç eşkıyanın
hakkından gelemiyor'
Fethullah Gülen, TSK'yı
eleştirerek, "27 Mayıs ihtilalinde kendi milletinin başına
binmiş ve 25-30 milyon insanı teslim almıştır. Her on senede
bir, binlerce insanı ezmiş, zindanlara atmış, sürgünlere
yollamıştır" diyerek, "otuz senedir dağdaki bir avuç
şakînin hakkından gelemiyorsun. Bir avuç eşkıyanın hakkından
gelin, lokalize edin, kuşatın onları toplum üzerindeki
tesirlerini kırın, topluma emniyet ve güven vaad edin, baskı
altında dağa gitmelere meydan vermeyin" dedi.
'On
sene evvel bile ülkeyi idare edenlerin aklı bu işe ermedi'
"Otuz
sene değil, on sene evvel bile ülkeyi idare edenlerin aklı bu işe
erseydi ve bunlar bugüne kadar gerektiği ölçüde yapılabilseydi,
bugün o problemler kökünden kurutulamasa da en aza indirilmiş
olacaktı" diyen Gülen, "Keşke, o bölgeye gönderilen
muallimler, dünyanın dört bir tarafına ciddi fedakârlıklarla
hicret eden gönüllüler gibi, dönmemek üzere gitselerdi. Keşke o
halkın karakterini çok iyi bilen, ciddi bir empati mülahazasıyla
onları doğru okuyan vaizler gönderebilseydik. Keşke her köye
olmasa bile birkaç tanesine bir sağlık memuru, pratisyen hekim
gönderebilseydik de okullardaki sağlık derslerini onlar verseler;
hem mesleklerini icra etme yoluyla hem de okuttukları çocuklar
vesilesiyle ailelerin içine girseler ve kendilerini ifade etselerdi.
Keşke halkı öyle kucaklayabilecek adliyeden insanlar ve mülkiye
memurları gönderebilseydik. Keşke evleri teker teker gezip
toplumun dertlerini dinleyen ve güvenin teminatı olan emniyet
memurları gönderebilseydik. Böylece başkalarının halkı idlal
etmesine fırsat vermeyecek şekilde bütün sızma kanallarını
kapatsaydık" dedi.
'İnsan öldürerek bir yere
varılamaz'
Gülen, insan öldürerek hiçbir yere
varılamayacağını söyledi. "Kim yaparsa yapsın, insan
öldürerek ve kan dökerek bir hedefe varmaya çalışmaya ancak
vahşet denir, cinayet denir, zulüm denir ve bunlarla da insanlık
adına hiçbir hayır elde edilemez" diyen Gülen, dağa
çıkmanın önlenmesi için Hz. Muhammed'in Mekke'deki yaşamının
o bölgede yaşayan insanlara anlatılması gerektiğini söyledi.
Gülen, herkesi bu durumun çözüme kavuşması için dua etmeye
çağırdı.
'Din, bizi bir arada tutan tutkaldır'
Gülen,
Türkiye'de yaşamasının genel ahenge zarar vereceğinden dolayı
dönmediğini söyleyerek, "siz neden öyle canavarca
davranıyorsunuz? Öyle bir hak aramanın misali yoktur geçmişte. O
ancak şeytan çizgisinde olabilecek bir şeydir" dedi. Gülen,
"Bizim en büyük problemimiz, bizi birbirimize bağlayacak
tutkal mahiyetindeki çok önemli bir dinamik olan dini
değerlendiremeyişimiz olmuştur" dedi.
Kürtçe'nin de
okullarda okutulmasını savunan Gülen, "Neden okullarda
Kürtçenin de öğretilmesine fırsat verilmedi? Yurtdışındaki
okullarımızda, hattâ Amerika’da bile Türkçe seçmeli ders
olarak okutuluyor ve kimse buna mâni olmuyor. Büyük devlet olmanın
hususiyeti budur" dedi.
'Kardeşlik ruhu yeniden
canlandırılmalı'
Bazı şer güçlerinin kendi
menfaatleri için Türk-Kürt çatışmasına yol açtığını
vurgulayan Gülen, "toplumun ruhuna girme yolları açılmalı,
kardeşlik ruhu yeniden canlandırılmalı" dedi. Gülen,
bugünlerde yaşananların da bazı dış güçler tarafından
kurgulandığını belirterek, "İçinde bulunduğumuz şartlarda
da aynı senaryoların sahneye konması, bir Kürt-Türk çatışması
çıkarılması ve hatta sonunda meselenin Birleşmiş Milletler’in
hakemliğine kadar vardırılması muhtemeldir" dedi.
İki
toplumun da kışkırtmalara gelmemesini dileyen Gülen, herkesi çok
dikkatli ve temkinli olmaya davet etti. "Meselenin üzerine
bağırıp çağırarak, yakıp yıkarak ve öldürerek değil, akıl,
firaset ve şefkatle gidilmelidir" diyen Gülen, "‘Hakkı
kötek olanlar’ istisna edilirse, o toplumun yüzde doksan beşi
şefkatle ve re’fetle kucaklanmalı, onlara karşı mülayemetle
hareket edilmelidir. Diğer tedbirleri almadan sadece güvenlik
tedbirleriyle sonuç alamazsınız, dağın yolunu da kesemezsiniz"
dedi. (Kaynak: T24)
|