• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam406
Toplam Ziyaret1069973
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Semerkew

Tatvan Özgür-Der, "Anadilde Eğitim ve Başörtüsüne Özgürlük" talebiyle bir yürüyüş gerçekleştirdi. Büyük Cami önünden başlayan yürüyüşe Özgür Eğitim-Sen, STÖ Temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.

Tatvan Postanesi önüne kadar gerçekleştirilen yürüyüşte sık sık “Azadîya rastîn Jîyanek İslamîye (Gerçek özgürlük İslami bir yaşamdır)”, “Em bi zimanê xwe perwerdehî dixwazin(anadilimizle eğitim istiyoruz)” sloganları atıldı. Yürüyüş sonrası Özgür-Der üyeleri adına basın açıklamasını okuyan Bünyamin Atalay, "Artık yeter diyoruz! İnancımıza, kimliğimize yönelik bu zalimane dayatmalar son bulsun istiyoruz. Bizler, bu ülke halkının geniş bir çoğunluğunu oluşturan Müslüman kimlikli insanlar olarak, on yıllardır bizlere yaşatılan zulümlerin, dayatmaların çocuklarımıza da yaşatılmasını kabul etmeyeceğimizi haykırıyoruz." diye belirtti.

Pazartesi günü başlayacak olan eğitim-öğretim döneminde önceki yıllarda yaşanan sıkıntıları da göz önünde bulundurarak acilen bazı düzenlemeler yapılmasını ve kimliğimize, inancımıza karşı büyük bir zulme, haksızlığa dönüşen kimi dayatmalara hiç vakit geçirilmeksizin son verilmesi gerektiğini belirten Atalay, bu talepleri şu şekilde sıraladı:

1. İlköğretime adım atar atmaz açıkça ırkçı, ayrımcı ve askerî formatta düzenlenmiş ulusal and içme törenlerine zorlanan çocuklarımızın muhatap olduğu zulmün sürdürülmesine daha ne kadar müsaade edilecektir? Bizler Allah'a kul, Resulüne ümmet olmayı en yüce onur bilen insanlar olarak eğitimde adalet ve özgürlük istiyoruz. Türklük, Kürtlük, Çerkezlik ya da Araplık gibi kavmi özellikler hiçbirimizin tercihi değil Allah'ın takdiridir ve bu sebeple övünme ya da yerme vesilesi kılınamaz. Müslümanların yolundan hiç sapmadan yürümeleri gereken tek ölçü ise Rabbimizin bizlere gönderdiği Kur'an-ı Kerim'dir. Varlığımız ise ancak Âlemlerin Rabbi olan Allah'a armağan edilebilir. Bir asra yakındır sürdürülen “Andımız” isimli ırkçı-militer metnin okunması zorunluluğu kaldırılmalıdır.

2.İnsanların inanma, inandığı gibi giyinme hakları tanınmalıdır. İlköğretimde ve lise kız öğrencilerin başörtülü eğitim görme hakları tanınmalıdır. Özellikle Kürt coğrafyasında kızların okumamasının en temel nedeninin zalim başörtüsü yasağı olduğunu biliyoruz. Bir yandan “Haydi Kızlar Okula” diye kampanyalar yürütüp, diğer yandan başörtülü oluşlarını gerekçe göstererek kızlarımızın yüzüne okul kapılarını kapatma tutarsızlığından vazgeçin! Buradan Eğitim Bakanlığı yetkililerine bir kere daha hatırlatıyoruz: Bu komediye, saçmalığa, ayıba artık son verin! Yetkilileri sorumlu davranmaya, insani duyarlılıkları ve adalet kaygılarını gözetmeye davet ediyoruz. İlköğretim ve liselerde sürdürülen başörtüsü yasağının yasal ve fiili tüm dayanakları kaldırılmalıdır.

3.İHL’lerin orta kısımlarını kapatmak üzere planlanan kesintisiz eğitim darbe ürünü bir cinayettir. 28 Şubat zulmünün bir uygulaması olarak icra edilen kesintisiz eğitim adı altında, İmam Hatip Okullarının orta kısımlarının kapatılmasının üzerinden tam 14 yıl geçti. Siyasi ve ideolojik nedenlere dayanan kesintisiz eğitimin amacı, Kur'an Kurslarını ve İHL'lerin orta kısımlarını kapatmaktı. Orta kısımları kapanan İHL'lerin lise kısımlarını da katsayı adaletsizliği ile işlevsiz hale getirmekti.
Bilim seviyesi yüksek hiçbir ülkenin uygulamadığı kesintisiz eğitim pedagojik açıdan da sakıncalıdır. Psikologlara göre 6 yaşındaki bir çocuk ile 14-15 yaşındaki bir gencin aynı ortamı kullanmaları son derece zararlıdır. Böyle bir durum, ruhsal sorunlara yol açabilmektedir. Darbe sürecinin bir dayatması olan kesintisiz eğitime son verilmeli. İmam Hatip Liseleri ilkokuldan itibaren öğrenci alabilmelidir.

4.Eğitim-öğretimde antların ve ulusal gün ve bayramlarda törenlere katılımın zorunlu tutulması kadar derin tahribatlara yol açan diğer bir konu da Milli Güvenlik Dersleridir. Milli Güvenlik Dersleri gerek müfredatı gerekse bu dersi veren TSK mensubu subayların okullardaki misyonu ile eğitim öğretim alanlarını kışlaya, öğrencileri de emir erine dönüştürmektedir. Sözde Milli Güvenlik Dersi vermek üzere okullara gelen subaylar öğrenciden öğretmene, idareciden okul aile birliğine kadar istisnasız herkes hakkında istihbarat toplamakta, fişlemeler yapmaktadır. Okullarda askeri denetim ve vesayete meşruiyet kazandıran Milli Güvenlik dersi müfredattan çıkarılmalıdır.
5.Anadil, ana sütü gibi helaldir, hiçbir alanda, hiçbir gerekçe ile yasaklanamaz. Anadili ile eğitime karşı çıkmak veya yasaklamak büyük bir zulümdür. Allah’ın ayetlerinden olan ana dillerin eğitim dili olarak kullanılmasına yönelik engeller kaldırılmalıdır.

Basın açıklamasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı, Bitlis İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bitlis milletvekillerine taleplerini içeren birer mektup gönderen Özgür-Der üyeleri eylemlerini sonlandırdı.  (BitlisNews)



2305 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi