• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam441
Toplam Ziyaret1070008
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Semerkew

Karaçay Çerkes Cumhuriyeti’nde geçen yıl meydana gelen ve akılda kalan bazı siyasi olaylar şöyle sıralanıyor.

DAEŞ’E DARBE

DAEŞ’deki aşırılık yanlılarıyla bağlantı kurmak ve yasadışı silah kaçakçılığı yapmakla suçlanan Karaçay-Çerkesya sakinlerinin yargılanması geçen yılın başında, tamamlandı.

Soruşturmaya göre, sanıklardan biri olan Alexander Bendenko, 2016 yılında KÇC'de silahlı bir birim olan "Vilayat Karachay-Cherkessia"yı organize etti ve eşi Lilit Hoziyeva ile tanıdıkları Amich Sapigulaev, Bats Habibov, Rasul Saypudinov ve Muzakir Punezhev'i de bu yapılanmanın içine çektiler. Savcılığa göre, gençler İslam Devleti liderlerine yönelik videolar indirdi. Bu videolar polis tarafından Bendenko ve Khoziyeva'nın evinde yapılan aramada ele geçirildi. Sanıklar paralı askerlerin videolarını kaydettiklerini söyleyerek kendilerini savunurken; iddianamede bunun için kendilerine 10.000 ruble ödendiği belirtildi. Sanıklar dava dosyalarında aleyhlerinde tahrifat yapıldığını iddia ettiler.

Sanık avukatı Khoziyeva Kavkaz Uzel’e yaptığı açıklamada, kolluk kuvvetlerinin "Sanığı hapishaneden çıkarıp, elektrikle işkence yaptığına" dair dava açtıklarını ama davanın kabul edilmediğini söyledi.

9 Şubat 2018'de Kuzey Kafkasya Bölge Askeri Mahkemesi, sanıkları yasadışı silahlı grup kurmaktan, radyoaktif maddelerin imha ve gaspını yapmaktan, terör örgütü faaliyetleri organizasyonu ve buna katılımdan suçlu buldu. Alexander Bendenko 17 yıla, karısı Lilit Hoziyev'e 8,5 yıla, Muzakir Paunezhev 9 yıla, Amich Sapigulaev, Bats Habibov ve Rasul Saypudinov’a da 12’şer yıl hapis cezasına çarptırıldılar.

 

TANINMIŞ KARAÇAY-ÇERKESYA YETKİLİLERİ DE YARGILANDI.

 

EDUARD DEREV MOSKOVA’DA TUTUKLANDI

Ocak 2018’de Moskova Khimki Bölge Mahkemesi, Karaçay Çerkes Cumhuriyeti Adige-Khable İlçesi Başkanı Eduard Derev’i, “hakkındaki bir dava nedeniyle seyahat izni şartlarını ihlal ettiği” gerekçesiyle Moskova’da tutukladı. Mahkeme Derev’i 1,5 ay gözaltı merkezinde yatmaya mahkum etti.

Derev ailesi Karaçay Çerkes’in başat ailelerinden ve yıllardır rakip klanlarla birbirlerine üstünlük kurma savaşı veriyor. Onun için bu ailenin yaptıkları önem kazanıyor.

1 Eylül 2017'de Adige-Khable ilçesi belediye başkan yardımcısı olarak çalışmaya başlayan Eduard Derev 23/11/2017 tarihinden itibaren de Adyge-Khable Belediye Başkanlığı görevine atanmıştı.

Derev’in Moskova’da 1,5 ay gözaltında kalmasına sebep olan olay ise şöyle gelişmişti:

Senatör Vyaçeslav Derev’in oğlu olan 28 yaşındaki Eduard Derev, ertesi gün evlenecek olması sebebiyle 31 Ağustos Cuma günü bekarlığa veda kutlaması düzenledi.  Derev, arkadaş ve korumalarının kullandığı birkaç otomobilden oluşan kutlama konvoyuna içinde bulunduğu üstü açılır BMW araba ile katıldı ve şehri dolaşmaya başladılar. Bu sırada bir Polis ekibi Eduard'ın düğün alayını durdurarak sürücü Kidakoev'in evraklarını kontrol etmek istedi. Duruma sinirlenen ve trafik polisine müdahale eden Eduard Derev, memura fiziksel güç uygulayarak, tekmeledi ve yüzüne vurdu. Bununla da yetinmeyerek ardından kurbanın bacağına silahla ateş etti. Yaralı memur, darp edilen diğer iki memur arkadaşıyla birlikte hastaneye kaldırılırken, Eduard Derev ve koruması hızla olay yerinden kaçtı.

Bu arada 9 Eylül’de Eduard Derev hakkında polis memuruna şiddet kullanmasıyla ilgili açılan davanın soruşturmasına da başlandı. Ancak Çerkessk Şehir Mahkemesi tutuklama yapmayarak bölgeden ayrılmamak şartı ile 15 Eylül 2017'de Edward Derev'i serbest bıraktı. Ancak Derev bu şartı çiğneyerek Moskova’ya gidince tutuklandı.

Derev’in davası hala sona ermiş değil.

 

İKİ AY SONRA DA BABA DEREV TUTUKLANARAK MOSKOVA’YA GÖTÜRÜLDÜ

Mart ayında ise KÇC Federasyon Konseyi’nin eski üyesi (Eduard Derev’in babası) Vyacheslav Derev “büyük çaplı dolandırıcılık” suçu ile tutuklandı.

Derev hakkında 1 Ağustos 2012 tarihinden bu yana süren soruşturmada ortaya çıkan yeni deliller Mart ayında tutuklanmasına sebep oldu. Mercury firmasının sahibi olan ve Kuzey Kafkasya Federal Cumhuriyetlerinde hayvan çiftlikleri inşaa eden Vyacheslav Derev’in, sahtekarlık yaparak devletten haksız KDV iadesi aldığı iddia ediliyordu. Derev bu yolla bütçeden zimmetine 120 milyon ruble geçirmekle suçlanıyordu. Ancak ortaya çıkan yeni deliller sonrası 4 Mart'ta soruşturmacılar politikacıyı ana şüpheli olarak değerlendirdi ve ertesi gün uçakla Moskova'ya götürdüler.

Derev’in tutuklanmasının ardında, aralarında husumet olan mevcut KÇC senatörü Rauf Arashukov’un olduğu iddia ediliyor.

Rauf Araşukov rakip Klan’ın üyesi ve eli kanlı bir suçlu. Suçlu diyoruz çünkü delilleri var. Fakat buna rağmen o Federasyon Konseyi’nde senatörlüğüne devam ediyor.

 

KARAÇAY-ÇERKESYA’DA KLAN SAVAŞLARI

 

Jukov ve Şebzukhov cinayetlerindeki Gelişmeler

2018 yılı içinde, sekiz yıl önce işlenen Jukov ve Şebzukhov suçlarıyla ilgili de yeni gelişmeler oldu. Mart 2010'da, toplumsal gençlik hareketi "Adige-Khase" lideri Aslan Jukov Cherkessk'te vurulmuş ve aynı yılın Mayıs ayında da KÇC Başkan adayı Fral Şebzukhov öldürülmüştü. Daha sonra her iki dava da Moskova'ya devredilmişti.

KÇC hükümeti, Çerkes gençlerin en faal temsilcisi olan Aslan Jukov’u daha o dönemde dikkatle izliyordu. Sıkça tehditler alan Aslan'ın üzerinde baskı kurma girişimlerinde bulunulmuştu. Hükümetin sürekli bir gerekçe uydurarak uyguladığı denetimlerle işine engel olmaya çalışıldığını anlatmıştı Aslan Jukov arkadaşlarına. Halbuki Aslan Jukov ülkenin sıradan bir vatandaşıydı. Alın teriyle parasını kazanıyor ve gençlerin olumlu gelişmesine katkı sağlamaya çabalıyordu. Çerkes ve Abazin gençler arasında saygın olan bir insandı. Öldürülmesinin “siyasi bir sipariş” olduğundan kimse şüphe etmiyor.

Nitekim Karaçay Çerkes’in mafya ailelerinden Rauf Arashuko

v, Aslan Jukov'un gençler üzerindeki etkisinden faydalanmak istemiş, gençleri Karaçay-Çerkes parlamentosuna saldırtıp bir oturumu dağıtması için örgütlemesini istemişti. Ama Aslan bu konuşmayı k

aydedip internette yayınlar. 

Jukov'un akrabaları, refüze olan Arashukov'un bundan sonra defalarca Aslan’ı tehdit ettiğini belirtiyorlar.

O tarihlerde Aslan Jukov suikastının faili olduğu iddia edilen Rasul Ajiev gözaltına alınarak adalete teslim edilmiş ancak İki yıl sonra, Çerkessk Mahkemesi, Ajiev'in Jukov'un ölümüne karışmadığını kanaatına vararak beraat ettirmişti.

Ajiev altı buçuk yıl sonra aynı davadan tekrar gözaltına alındı. Ardından Cumhuriyet Soruşturma Dairesi Ajiev’in itirafta bulunduğunu duyurdu. 14 Ağustos'taki sorgu sırasında, Ajiyev, Senatör Aras

hukov'un kayınpederi Ruslan Agoev aracılığıyla Aslan Jukov cinayeti için emri aldığını söyler. Mart 2010'da, Agoyev yakın arkadaşı olan Ajiev'i bir toplantıya davet eder. Konuşmalarının içeriğini şöyle anlatıyor Ajiev:

“Rauf Arashukov'un, onurunu kırdığı iddia edilen biriyle çatışması vardı.  Rauf bu yüzden depresif duruma düşmüş, mahallesi dahi ondan uzaklaşmıştı. Suçluyu cezalandırmak için yardım istedi. Senatör tam olarak suçlunun “fiziksel tasfiyesini” istiyordu.”

Arashukov, bu iş için 1 milyon ruble ayırmaya h

azırdı.

Ajiev, cinayeti işlemeyi kabul eder ancak "ücret" kendisine bir araba almasını ister. Jukov, Cherkessk'teki Dovator Caddesi'ndeki araba yıkamanın sahibidir. Birkaç gün sonra, Ajiev tarif edilen kişiyi işyerinin yakınında vurur. Ölen kişinin Aslan Jukov olduğunu ise sonra öğrenir.

Ajiev, cinayetten sonra 1 milyon ruble nakit alır ve böylece Cumhuriyet topraklarından bir süre kaçabilir. 

Anlatılana göre Araşukov, katile Dubai'deki dairesinde yaşamasını teklif eder, ancak Ajiev reddeder.

Bütün bu bilinenlere rağmen Araşukov’a dokunulmaz. Rauf Araşukov 2021’e kadar Federasyon Konseyi’nde senatör olarak görevine devam edeceğe benziyor.

 

ÇERKESLERİN GÖZ DOLDURAN ADAMI ŞEBZUKHOV DAVASINDAKİ GELİŞMELER

27 Nisan 2010'da KÇC Başkanı Boris Ebzeev KÇC hükümetinin tamamını görevden aldı.  Boris Ebzeev daha sonra KÇC Parlamentosu’ndan, Karaçay-Çerkesya Hükümeti Başkanı olarak Firal Şebzukhov'un atanmasını onaylamaları talebinde bulundu. 


Şebzukhov’un adaylığı Çerkesler için çok önemliydi. Çünkü Şebzukhov, cumhuriyetteki azınlık olan Adigelerin çıkarlarını koruyup, lobi yapabilecek güçte bir politikacı idi.

Ancak, 29 Nisan'da başbakan adayı için oylama yapılması planlanan parlamento toplantısı beklenmedik bir şekilde süresiz ertelendi.

12 Mayıs 2010 tarihinde ise Fral Şebzukhov ve kardeşi Murat (Jaco köyünün başı) saldırıya uğradı. Kar maskeli üç adam, beyzbol sopalarıyla Shebzukhov'a ve kardeşine vurmaya başladılar. Daha sonra tabancayla ateş ettiler ve ortadan kayboldular. Fral Şebzukhov hastaneye kaldırılırken yolda öldü. Bu cinayet Çerkes toplumu için büyük kayıp oldu.

Mart 2012'de, Firal Şebzukhov cinayetinde dört Çerkessk sakini tutuklandı. İtirafda bulundular ve 14-19 yıl arasında cezalar aldılar.

Aralık 2017'de bir başka dava ortaya çıktı. 2010 yılında Fral Şebzukhov'u öldürdüğünden şüphelenilen Rustam Kopsergenov'un Çerkessk'te tutuklanmasını Karaçay-Çerkesya'da kimse beklemiyordu. Tutuklama sonrası Kopsergenov'un Şebzukhov'a karşı yaptığı eyleme kendisini kimin azmettirdiğini açıklaması beklenmeye başlandı. Rustam Kopsergenov sonunda, Şebzukhov cinayetini işlemelerini isteyen biri olduğunu itiraf etti. Azmettiricinin, Şebzukhov'u “korkutmak” için 500 bin Ruble verdiğini (o zaman yaklaşık 15 bin dolar) itiraf etti. Ancak, azmettiricinin adını vermedi.

Fakat Karaçay Çerkes’deki olayları ve ilişkileri bilen herkes bu ismin de Rauf Arashukov olduğunda hemfikirler. Yakında bunun da kokusu ortaya çıkar.

 

AİLELER ADALET BEKLİYOR

Karaçay-Çerkesya’daki iki yüksek profilli şahsın akrabaları, katillerinin adalete teslim edilmesini talep ederek 2018 yılı içinde Çerkessk’te protesto gösterileri başlattı. Protestocular, o zamanki Karaçay Cumhurbaşkanı'nın danışmanı olan Fral Şebzukhov ile halk figürü Aslan Jukov'un Rus senatör Rauf Araşukov ile olan ihtilaflar nedeniyle ayrı olaylarda vurulduğunu söylüyor. Aile mensupları yetkilileri soruşturmayı kasten ertelemekle de suçluyorlar.

 

KARAÇAY-ÇERKESYA'DA “ET-TEKFİR VEL-HİCRE” HÜCRESİ TASFİYE EDİLDİ

Mayıs ayında Karaçay-Çerkesya'da FSB memurları tarafından 11 kişi gözaltına alındı. Silovikler, gözaltına alınanların Rusya'da yasaklanan “Et-Tekfir Vel-Hicre” organizasyonunun destekçileri olduğunu söyledi. Gözaltında tutulanlardan, arama sırasında radikal nitelikte materyaller, silahlar, aşırılık yanlısı dini literatür ve CD'ler ele geçirildiği iddia edildi. Ekim ayında, bu grubun sözde sekiz destekçisi gözaltına alındı ve Karaçay Çerkes’deki varlıkları sona ermiş oldu.

 

FLAŞ…FLAŞ… ÖLÜMCÜL KAZAYA SEBEP OLAN YARGICA DAVA AÇILDI

Aynı Mayıs ayında, Yargıç Maxim Yakush’un adının karıştığı ve kazanın da müsebbibi olduğu iddia edilen büyük bir trafik kazası meydana geldi. İki arabanın çarpışmasında iki kişi can verirken, bir kişi de ağır yaralandı.

Kazadan sağ çıkan kişi Hakim Maxim Yakush’du. Görgü tanıkları Yakush’un suçlu olduğunu, hızının saatte 160 kilometre olduğunu ve kabinde fıçı bira bulunduğunu belirttiler. Yapılan soruşturma sonucunda Eylül ayında, Karaçay-Çerkes Hakimleri soruşturmanın sonuçlarını değerlendirdi ve Yakuş aleyhine dava açılmasına karar verdiler.

Ne olmuş demeyin; Karaçay Çerkes Cumhuriyeti’nde bir hakime dava açmak büyük değil, çok büyük bir olay. Onun için bu haber önemli bir haber.



770 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi