• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam287
Toplam Ziyaret996185
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.207032.3361
Euro34.874135.0138
Semerkew
KIZILORDU KOROSU KİMİN SESİ?
AHMET KOÇAK

1864 Mayısı tarihimizde kara bir sayfadır.
18 ve 19 yy. da batılı ülkelerin emperyalist amaçları uğruna girdikleri ülkeleri işgal yarışına Ruslar da ayak uydurdu. Krallıktan imparatorluğa geçişte önlerindeki engelleri birer birer ortadan kaldırmaya başladılar.
1783’te Kırım’ı ilhak ettikten sonra Ruslar’ın güneye ilerlemelerinde ve sıcak denizlere ulaşmada önlerindeki en büyük engel Kafkaslardı. Ayrıca, burada yaşayan halkların Osmanlı İmparatorluğu ile olan din bağını sınır güvenliği açısından riskli görüyorlardı. Bu değerlendirmelerle Kafkaslara yöneldiler.
Yerli halklar Kafkaslardan sürüp, vatanlarını ellerinden almak kolay gözükmüştü. Ama sanıldığı gibi kolay olmadı, yerliler bu emperyalistlere iki asır direndi.
Ancak ekonomik, teknolojik ve sayısal üstünlüğe daha fazla direnemediler ve 21 Mayıs 1864’te Ruslar kesin galibiyete ulaştı.
Bu süreçte Kafkasların gerçek sahipleri yüzbinlerce şehit verdi. Evlerinde, topraklarında katledildiler. Yaşam alanları, köyleri toplu mezarlara dönüştü. Bu soykırım ve katliamdan sağ kurtulabilenler de sürülerek başta Osmanlı olmak üzere dünyanın 50’den fazla ülkesine dağıtıldı.
Kafkasların işgalinin tamamlandığı tarih olan 21 Mayıs Ruslarca bayram ilan edilirken; milat öncesinden beri yaşadıkları topraklardan sürülen halklar için ise “sürgün ve ulusal yas günü” oldu.
Dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun Mayıs ayı Çerkesler için matem demektir. Bulundukları yerlerde, geride bıraktıkları ata yurtlarını ve milyonları bulan şehitlerini anar ve yas tutarlar.
Bizler 160 yıldır bu Ülkede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak neslimizi sürdürüyoruz. Osmanlının son döneminde çöküş sırasında, batıda Balkanlarda ve Trakya’da süvarilerimiz ülke savunmasında en ön saflarda yer aldı. Güneyde Tebaası olup Osmanlı’dan ayrılma mücadelesi veren halklarla olan savaşlarda yine biz vardık. Kurtuluş savaşında batıdan doğuya tüm cephelerde Türk, Çerkes yan yana, omuz omuza savaştık.
Şimdi, 160 yıl önce atalarımızı yurdundan kovup topraklarını ellerinden alanların ordu korosu, geçmişte yaptıkları katliamlar yokmuş gibi davranarak Mayıs ayı içinde ülkemizde çeşitli illerde konserler vermeye geliyor.
Bizler tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından rica ediyoruz: “Ulusal Yas Günlerimize” özellikle denk getirilen Kızıl Ordu Konserlerine kesinlikle gitmeyin. Biz geçmişimize ağıt yakıp gözyaşı dökerken, “Kakalin, kakalin kakaya” diyenleri alkışlamayın.
160 yıldır kanayan yaralarımızın üzerine yeni yaralar açılmasına sebep olmayın.
  
272 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi