Çerkez Açılımı ve hain(!) Çerkez Ethem meselesi Mete Celasun Bize göre Kürt ve Alevi açılımlarından sonra sırada “Çerkez Açılımı” olmalıdır. Çerkez asıllı vatandaşlarımız her zaman Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı ve kanunlara saygılı olmuşlardır. Devlet kurum ve kuruluşları için problem teşkil etmemişlerdir. Diğer TC vatandaşları ile de her zaman uyumlu bir hayat sürmüşlerdir. Çerkezler olmasa idi, daha doğrusu hain(!) Çerkez Ethem olmasa idi, Kurtuluş Savaşı başlamadan biterdi. Kurtuluş Savaşı’na katılan ve önemli görevler yerine getiren bazı Çerkezler şunlardır: (Pşav) Ethem, (Pşav) Reşit, (Pşav) Tevfik, Hüseyin Rauf Orbay, (Hatko) İsmail Canbulat, (Zaraho) Bekir Sami Günsav, (Therket) Cemil Cahit Toydemir, (Açba) Muzaffer Kılıç, Bekir Sami Kunduk, Eşref Sencer Kuşçubaşı, Recep Peker, Vasfi Güsar, (Sarı Efe) Edip… Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıktıktan sonra, Amasya Tamimi’ni yayınlar. Bu tamimi imzalayan Mustafa Kemal, Ali Fuat, Refet ve Hüseyin Rauf dörtlüsünden Hüseyin Rauf Bey Çerkez’dir. Aynı tarihte Amasya’da konuşlanan 5. Kafkas Tümeni Komutanı Yarbay Cemil Cahit (Toydemir) ile Amasya Jandarma Kumandanı Binbaşı Ömer Bey de Çerkez’dirler. Amasya’nın güvenliğini bu iki komutan sağlamıştır. Erzurum Kongresi’ne katılan Çerkezler Hüseyin Rauf (Orbay), Bekir Sami (Kunduk), İbrahim Süreyya Yiğit, Muzaffer Kılıç, (Rize Delegesi) Hakkı, (Suşehri Delegesi) Hakkı, Bekir Kubat ve Süleyman Öğün Beylerdir. Sivas Kongresi’nde Heyet-i Temsiliyye üyeliğine seçilmiş 11 üyeden Hüseyin Rauf Orbay, Bekir Sami Kunduk, İbrahim Süreyya Yiğit, Ömer Mümtaz Tanbiy ve Hakkı Behiç Beyler olmak üzere 5 üye Çerkez’dir. Heyet-i Temsiliye’nin Ankara’ya geldiği tarihlerde 6 önemli askeri birliğin komutanı Çerkez’dir. Bunlar: 14. Kolordu Kumandanı (Met Cunatuka) Yusuf İzzet Paşa, 56. Tümen Kumandanı Miralay Bekir Sami Bey, 20. Tümen Kumandanı Mahmut Hendek Bey, 5. Kafkas Tümeni Kumandanı Yarbay Cemil Cahit Toydemir Bey ve 9. Kafkas Tümeni Kumandanı Aşir Bey… Ayrıca dikkatlerden kaçan çok önemli nokta şudur: Genel olarak Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları Samsun’a çıktığı anda silahlı mücadeleye başladıklarına inanılır. Hâlbuki Mustafa Kemal Paşa’nın asker toplayarak yaptığı ilk silahlı mücadele, 10-11 Ocak 1921 tarihli Birinci İnönü Savaşı’dır. Burada şu soru sorulmalıdır: Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının Samsun’a çıktığı ve Milli Mücadeleyi başlattığı 19 Mayıs 1919’dan 10 Ocak 1921 tarihine kadar geçen 1 yıl, 7 ay, 22 günlük sürede Batı Anadolu’daki Yunan ordusunu kim durdurmuştur? Bu sorunun tek cevabı vardır: Çerkez Ethem Bey… Mayıs 1919 tarihinde Hüseyin Rauf Bey, Ethem Bey’in babasına ait Bandırma’nın Emre Köyü’ndeki çiftliğe gelir. Çünkü Ethem Bey ile beraber Teşkilat-ı Mahsusa bünyesinde İran ve Afganistan’da gerilla savaşları yapmışlardır. Teşkilat-ı Mahsusa’nın Anadolu’nun çeşitli yerlerindeki silah depolarından birisi de, aynı teşkilatın kurucusu Kuşçubaşı Eşref Bey’in Salihli’deki çiftliğindedir. 28-29 Mayıs 1919 tarihinde bu çiftlikteki silah ve mühimmat ile birlikte bir miktar parayı da alan Ethem Bey, İzmir’in işgal edilmesinden sadece 14-15 gün sonra ilk karargahını kurmuştur. Bu tarihten sadece 5 ay sonra, Ekim 1919’un sonlarına doğru Batı Anadolu’nun tüm cephelerine hâkim olur. Buradaki bütün isyanları bastırdığı gibi Anadolu’nun içlerine doğru Yunan harekâtını da durdurur. Burada ikinci bir soru sorulmalıdır: Milli Mücadeleye karşı tezgâhlanan üç büyük isyanı kim durdurmuştur? Bu sorunun da cevabı da aynıdır: Çerkez Ethem Bey... Mustafa Kemal Paşa’nın ricası üzerine Kasım-Aralık 1919 tarihinde I. Aznavur ve Nisan 1920 tarihinde II. Anzavur ayaklanmalarını bastırır. Yine Mustafa Kemal Paşa’nın ricası üzerine 22-26 Mayıs 1920 tarihlerinde Düzce Ayaklanması’nı bastırır. Batı Cephesi’nden Ethem Bey’e gelen istihbarat raporlarına göre Yunan ordusu genel bir harekâta geçmek üzeredir. Buna rağmen yine Mustafa Kemal Paşa’nın ricası üzerine Zile-Yozgat İsyanı’nı bastırmak üzere Yozgat’a gelir. 20 Haziran 1920’de I. Zile-Yozgat İsyanı’nı da bastırır. Yozgat dönüşü Ankara’da “Münci-i Millet” sloganları arasında karşılanan Ethem Bey, Ankara’nın gözünü korkutmuştur. İlerleyen günlerde gelişen olaylarda Ethem Bey, “Hain Çerkez Ethem”e dönüşür ve ağabeyleri ile birlikte defterleri dürülür. “Çerkez Açılımı” için atılacak ilk adım, kendi vasiyeti üzerine yetkili bir mahkeme tarafından yargılanması, üzerindeki hain damgasının mahkeme kararı ile kaldırılmasıdır. Daha sonra Ürdün’ün başkenti Amman Şehri’nde bulunan mezarı Türkiye’ye getirilmelidir. Böylece Ethem Bey üzerinden tüm Çerkezlere itham edilen “hain” nitelemesi son bulabilir. Bu kadarlık bir açılım, Çerkez asıllı vatandaşlarımız için yeterli olacaktır. _______________________ Alıntı: www.haberajanda.com.tr |
8725 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |