• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam70
Toplam Ziyaret985774
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704
Semerkew
Erol Karayel
erolkarayel26@gmail.com
Ali İhsan
04/04/2016

Ali İhsan Aksamaz’ı tanır mısınız?

Kısaca tanıtmam gerekirse, “kararlı, çalışkan ve samimiyet abidesi” vasıflarını sayardım.

Ali İhsan’la arkadaşlığımızın yirmi küsur yıllık bir geçmişi var.

Kendisini Abhazya yollarında tanıdım. Abhaz-Gürcü savaşı sonrası ben ata vatanımı ziyarete giderken, o da mensubu olduğu Lâzların kardeş halkı Megrellerin izini sürmek üzere yollara düşmüştü.

O zamanlar Ali İhsan’ın Lâzca dağarcığı üç beş kelimeyi geçmiyordu. Nitekim Abhazya Megrelleriyle ancak tercüman vasıtasıyla iletişim kurabilmişti.  

Aradan geçen 20 küsur yıl sonrasında ise durum çok farklı.

Ali İhsan o günlerde öğrenmeye başladığı Lâzcasını müthiş ilerletti.

Bununla yetinmedi; bu sefer Lâzcasını “kitabileştirme” gayretine girdi.

Çiçek, böcek,… gibi sıradan ansiklopedi maddelerini Lâzcaya çevirip yayınladığı günlerde, “Niçin bunlarla uğraşıyorsun Ali İhsan? Doğrudan Lâzlarla ilgili bir şeyleri çevirsen de kalıcı olsa…” dediğimde, “Bu dille her şeyi ifade edebilir hale gelmek için bu antrenmanlara ihtiyacımız var…” cevabıyla benim önerimi kökten çürütürken, aslında yüklendiği uzun vadeli misyonu ve bu yoldaki kararlılığını da ortaya koyuyordu. Nitekim bu zor ve dikenli yollardan geçerek bir araya getirdiği derlemeler ve oluşturduğu metinlerle bugün “kitabî Lâzcanın” en önemli temsilcilerinden biri haline geldi Ali İhsan.  

Bu, bir insanın kendi kendini motive ederek neler yapabileceğini gösteren önemli örneklerden biridir.

Böyle bilinçli, kararlı, samimi ve çalışkan evlatları olan bir halkı hiçbir gücün tarih sahnesinden silemeyeceğinin de önemli bir karinesi.

***

Ali İhsan 2016 yılına çok kötü bir giriş yaptı. İstanbul Erkek Lisesi’nde göreve başlayalı daha üç gün olmuştu ki yakalandığı grip hastalığı ile birlikte kanında ortaya çıkan  virüs bütün vücudunu esir alarak yıktı ve 31 Aralık gecesi   hastanelik etti. Tam 60 gün yoğun bakım ünitesinde kaldı Ali İhsan. Gözlerini aralamadan külçe gibi yattı.  Akciğerleri durdu, aldığı ilaçlarla bedeni iyice kendini saldı. Makin aya bağlı olarak yaşamla ölüm arasındaki sınırda büyük bir mücadeleye girişti. Başta aile fertleri olmak üzere herkesin yüreğini ağzına getirdi. Ama çok şükür korkulan olmadı. Hayata sımsıkı tutundu ve duaların da bereketiyle ölüm uykusundan uyandı sonunda Ali İhsan. Doktorların söylediğine göre bünyesi çok sağlammış. En ufak bir zafiyeti olsa, zararlı müptelalıkları olsa bu mücadeleden galip çıkamazdı diyor tedavisini yapanlar. 

Ali İhsan şimdi taburcu oldu. Baharla birlikte, iki aylık ölüm kalım mücadelesinde çökmüş bedeni yeniden hayat buluyor. Zihni melekeleri oldukça açık ve kafası zehir gibi çalışıyor. Belli ki Allah onu halkına bağışladı, belli ki onlara vereceği daha çok şey var.

Kendisine gönülden geçmiş olsun diyor; bu "ikinci hayatında" Allah’ın ve halkının rızasına uygun, hayırlı, bereketli, uzun bir ömür diliyorum.



2945 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

SEÇİM SONUÇLARI NE ANLATIYOR? - 03/04/2024
Gözden kaçırılmaması gereken husus, partilerin seçmenlerini kemikleştirmek ve dinamik tutmak için toplumu özellikle kutuplaştırdıkları, siyasi bir öfke ve nefreti bile isteye arttırdıklarıdır.
VERECEĞİMİZ OYUN HALKIMIZA BİR YARARI OLSUN! - 26/03/2024
Partimiz insanlarımızın mevcut siyaseten parçalanmışlığını dikkate alarak bu bataklığa girmeyecek; dikey değil yatay siyaset yapacaktır.
SEÇİMLER BİZİM İÇİN NE ANLAM İFADE EDİYOR? - 14/02/2024
Sivil toplumumuzun yanında, iyi çalışan bir siyasal toplumumuzun da olması gerektiğini herkesin anlaması ve bu süreçlere samimiyetle destek vermesi gerekir.
ADALET DUYGUSU KÖRELMİŞ BİR UKRAYNALI VEKİL - 02/10/2022
Goncherenko ile iş tutacak dostlara hatırlatmak isterim: Kendi adalet duygunuzdan taviz vermeden, adalet duygusu körelmiş biriyle işbirliği yapamazsınız.
POLİTİK BİLİNÇ - 29/01/2022
Sorunu olan toplum kesimlerinin, örgütlenerek sorunlarını siyasi platforma taşıyıp, devlet yönetimini bu sorunları çözme yönünde etkileyecek güç oluşturmaları demokratik bir haktır. ÇDP işte bu hakkı kullanmak istiyor.
AZINLIK TOPLULUKLAR İÇİN ‘SİYASAL KÜLTÜR’ NİÇİN ÖNEMLİDİR? - 30/08/2021
“Varlık mücadelesini devletin meselesi haline getirecek olan siyasal toplumun embriyosunu içinde barındırıyor olmasından dolayı “siyasal kültür” oluşturmak çok ama çok önemlidir”
PUTİN’İN YENİ ANAYASASI “RUSLAR EFENDİ, DİĞERLERİ KÖLE” DİYOR - 26/04/2020
Putin son derece sinsi bir politika uyguluyor. Gerçek amacını gizliyor ve günü geldiğinde hızla icra ediyor.
ETNİSİTE, SİYASET, ÇDP, V.S. - 19/07/2019
ÇDP’ye “etnik parti olmaz” argümanıyla karşı çıkanların “etnik derneklerde” icra-i faaliyette bulunuyor olması da tam bir kara mizah örneğidir.
KARADAN GEMİ İDARE EDİLMEZ; ÖYLEYSE HAYDİ SİYASETE! - 27/06/2019
Kırmızı kitapta bir rezerv olsun olmasın, taleplerimizin hayata geçmesi için mutlaka Çerkes sorununun çözümünü misyon edinmiş şahısların mecliste ve yürütme kadrolarında bulunması, yani siyasete girmesi gerekiyor.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi