• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam27
Toplam Ziyaret1053723
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.154834.2917
Euro37.097537.2462
Semerkew

Avustralya'nın sömürgeleştirilmesi sırasında, kültürel baskı altında yok olan Aborijinlere ait bir azınlık dili yeniden canlandırıldı. Dilin canlandırılması, araştırmacıların ve 19. yüzyıl Alman Misyonerlerinin kayıtları sayesinde gerçekleşti.

Bir zamanlar Adelaide kentinde Aborijinler tarafından konuşulan Kaurna dili, Güney Avustralya'da 1860'lı yıllardan itibaren kaybolmaya başladı.

Kaurna dilini konuşan son kişi olarak görülen, Ivaritji de 1920'lerin sonlarında ölmüştü.

Dili konuşan son kişinin ölümünden 80 yılı aşkın bir süre sonra, Kaurna dilinin özgün sesleri yeniden duyulmaya başladı.

Aborijinler ve yerli olmayan öğrencilere akşamları dil kursları veren Vincent "Jack" Buckskin, "Bu bireysel kimlik ve kültürel kimlikle ilgili" diyor.

Buckskin, dili öğrenmenin başta oldukça zor olduğunu, İngilizce‘ye hiç benzemediğini de söylüyor.

Kaurna dilinde “Merhaba” demek için "Niimarni" sözcüğü kullanılıyor. Fakat bu sözcük, "Sen de iyi misin?" anlamına da geliyor.

Dillerinin 1800'lü yıllarda yasaklandığını belirten Buckskin, 1980'li yıllarda bir dil bilimcinin dilin canlandırılması ile ilgili doktora çalışmasına başlamasıyla birlikte gelişme kaydedildiğini de ifade ediyor.

Araştırmacılar, bu eski dili, sömürgecilik döneminde çalışmalar yürüten dini grupların derlediği belgeleri kullanarak canlandırabildi.

Dedektiflik çalışmasına benzeyen bu araştırmanın sonuca ulaşmasında, iki Almanın, Christian Teichelmann ile Clamor Schurmann'ın büyük payları var.

Misyonerler, Güney Avustralya'ya vardıkları 1838'in sonraki 18 ay içinde, 2000 Kaurna sözcüğünü ve tercüme edilmiş 200 cümleyi ve ayrıca dil bilgisi kurallarını içeren bir çalışma üretmiş.

On Emir, yarım düzine Alman ilahisi ve bir okul duası da Kaurna diline çevrilmiş. Bu iki kişi, Kaurna dilini, altı yıl boyunca eğitim dili olarak da kullanmış.

Bu sürenin ardından, yetkililer okulu kapatmış ve yalnızca İngilizcenin kullanılmasına izin vermişler.

Ulusal Avustralya Üniversitesi'nin Ulusal Yerli Araştırmaları Merkezi'nden Dr. Bill Fogarty, "Sömürgecilikle birlikte, yerel diller de, kasıtlı olarak bastırılmaya başladı." diyor.

Fogarty'nin araştırmalarına göre, sömürgecilerin Avustralya'ya gittiği dönemde, kıtada 250 ile 300 arasında yerli dili konuşuluyormuş.

Bugünse bu rakam 150 civarında ve bunların yalnızca yüzde 6'sı, güçlü bir şekilde, "ana dil" olarak konuşulmaya devam ediyor.

_________________________

http://www.ntvmsnbc.com/id/25416109/#storyContinued



1682 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi